DOLAR 32,2234 -0.11%
EURO 34,9331 0.17%
ALTIN 2.445,790,57
BITCOIN 19765520.00966%
İstanbul
15°

PARÇALI BULUTLU

13:05

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

Ekrem İmamoğlu, İstanbul Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı

Ekrem İmamoğlu, İstanbul Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı

ABONE OL
Mart 1, 2023 17:15
Ekrem İmamoğlu, İstanbul Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kamera Sistemleri Fiyatları
Kamera Sistemleri Fiyatları

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir grup bilim insanıyla yaptıkları çalışmaların ardından, ekibiyle birlikte, olası bir depreme karşı hazırladıkları ‘İstanbul Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı. Saati, günü, yılı bilinmese de depremin İstanbul için kaçınılmaz bir gerçek ve Türkiye için de bir beka sorunu olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Depremleri durduramayacağımıza göre, milletçe depremde yıkılmamak için, can kayıplarına uğramamak ve şaşkınlık içerisinde büyük bir pişmanlık duymamak, bir devlet olarak gelecekte de ayakta kalabilmek için, kısa, orta ve uzun vadede deprem dirençli yerleşim alanlarını ve kentleri yaratmak zorundayız. Biz bugün itibariyle İBB olarak inisiyatif alıyoruz, düzen değiştiriyoruz” dedi.

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde yaşanan ve 11 ilde ağır yıkım yaratan depremlerin ardından, olası İstanbul depremi ana gündem maddelerinden biri haline geldi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da bir grup bilim insanıyla yaptıkları çalışmaların ardından, ekibiyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, ‘İstanbul Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı. 

İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Gökçen Gökçe, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Prof. Dr. Celal Şengör, Prof. Dr. Naci Görür, jeofizik profesörü, deprem bilim uzmanı 24. Dönem İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan da katıldı. 

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu şunları söyledi: 

“2 BİNE YAKIN PERSONELİMİZ, HATAY’DA BULUNMAYA DEVAM EDECEK: 6 Şubat 2023 gününde yaşadığımız Kahramanmaraş depreminde yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa, geride kalanlara da sabır ve metanet diliyorum.  Kahramanmaraş depremi, bir millet olarak hepimizi harekete geçirdi. Öncelikle bütün milletimizin başı sağ olsun. Biz de İBB olarak ilk günden tüm gücümüzle afet bölgesine koştuk. AFAD’ın bizi eşleştirdiği Hatay başta olmak üzere tüm bölgede, elimizden ne geliyorsa ulaştırmaya gayret ettik. Zor anlarında afetzedelerin yanında bulunmaya devam edeceğimiz. Bu süreçte 2 bine yakın personelimizin Hatay’da bulunmaya devam edeceğini belirtmek istiyorum.  

ÇOK ACI BİR SÜRECİ BİRLİKTE YAŞADIK: 7 gün boyunca orada bulundum. Değerli büyükşehir belediye başkanlarımızla birlikte, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Seyid Torun ve Genel Başkanımızın liderliğinde o bölgede bulunduk. Çok acı bir süreci birlikte yaşadık. Kesinlikle arama kurtarma ekiplerimizin canını ortaya koyduğu mücadeleyi buradan anmak istiyorum. Bütün arama kurtarma ekiplerini ve tüm katkı sunan kurum ve kuruluşları, belediyelerden AFAD’a, sivil toplum kuruluşlarından, vakıflara, derneklere yurt dışından gelen arama kurtarma ekiplerine bütün gönüllere yardım sunan katkı sunan ve halen daha çalışmaya devam eden vatandaşlarımıza milletimize hepinizin huzurda ayrı bir teşekkürü borç bilirim.   

ARTIK HAYATIMIZA ESKİSİ GİBİ DEVAM EDEMEYECEĞİMİZİ HEPİMİZ ÇOK NET OLARAK BİLİYORUZ: Bu büyük afetin ve afette yaşadıklarımızın hepimize yüklediği çok büyük bir sorumluluk var. Artık hayatımıza eskisi gibi devam edemeyeceğimizi hepimiz çok net olarak biliyoruz. Bu atmosferde on binlerce canımız hala belki göçük altında, enkazlardan çıkartılıyorken, biz normal yaşamımızı sürdüremeyiz. Hiç birimizin buna hakkı yok. Hepimizin her şeyi yeni baştan düşünmeye son derece yüksek seviyede ihtiyacı var. Eğer, bu topraklarda durmadan depremler oluyor, binalar yıkılıyor ve insanlarımız ölüyorsa iktidarı, muhalefeti, bürokrasi veya vatandaşlarımız hepimiz, depremi Türkiye’nin birincil sorunu kabul etmeliyiz. Bundan sonra deprem tartışması, fay hattı tartışması, deprem nerede olacak, ne zaman olacak, olacak mı, olmayacak mı, hangi büyüklükte olacak tartışmalarını terk etmeliyiz, bir tarafa bırakmalıyız. O işi zaten layıkıyla yapan hocalarımız var. 

İBB OLARAK İNİSİYATİF ALIYORUZ, DÜZEN DEĞİŞTİRİYORUZ: Deprem, bu topraklar için bir realitedir, bir gerçekliktir. Bu topraklarda milyonlarca yıl önce depremi oluşturan mekanizmalar, dünyanın var olması sürecinde oluştu. Milyonlarca yıl boyunca da var olmaya devam edecek. Bu tarafını değiştirmeye hiçbirimizin gücü yetmez. Depremleri durduramayacağımıza göre, milletçe depremde yıkılmamak için, can kayıplarına uğramamak ve şaşkınlık içerisinde büyük bir pişmanlık duymamak için bir devlet olarak gelecekte de ayakta kalabilmek için, deprem dirençli yerleşim alanları ve deprem dirençli kentler yaratmak zorundayız. Biz bugün itibariyle İBB olarak inisiyatif alıyoruz, düzen değiştiriyoruz. Düzen değiştirmek zorundayız. Düzen değiştirmek cesaret işidir. Cesur olabilmek için önce yanlış giden bir sürecin yanlış giden bir düzenin bir parçası olmaktan net olarak kurtulmak gerekir. 

DEPREM DİRENÇLİ İSTANBUL İÇİN YÜKSEK SEVİYEDE BİR SEFERBERLİK BAŞLATIYORUZ: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yıllardır bu konuyu konuşuyor. 1999 yılından beri İstanbul’un yanı başında olan Gölcük ve Düzce depreminden beri konuşuyor, yaşıyor belki büyük gayretler içerisinde. Ancak bu düzene kalıcı ve cesur bir biçimde değişim adına yeterli adımları atamamıştır. 2019 haziranından bugüne biz özellikle imar-rant-siyaset düzenine karşı bir duruşu içerisindeyiz bunun dışında hareket ediyoruz. Bu sebeple deprem konusunda en ileri, en cesur adımları atabilecek bir konumdayız ve bunun farkındayız. Bu konumumuzun gereğini ilk günden beri yerine getirdiğimiz gibi, deprem konusunda da yerine getirmek için İstanbul olarak ayağa kalkıyoruz. Deprem dirençli İstanbul için yüksek seviyede bir seferberlik başlatıyoruz.

DEPREM İSTANBUL İÇİN KAÇINILMAZ BİR GERÇEK VE BEKA MESELESİDİR: Peki bu mümkün mü? Evet pekâlâ mümkün! Kaliforniya, Meksika, İtalya, Endonezya, Şili ve Japonya’da nasıl mümkün olabilmişse, İstanbul’da da mümkünümdür evet pekâlâ mümkündür. Kaliforniya, Meksika, İtalya, Endonezya, Şili ve Japonya’da nasıl mümkün olabilmişse İstanbul’da da mümkündür, mümkün olmak zorundadır. Var olmak istiyorsak, yaşamak istiyorsak, insanlarımızı korumak için, deprem dirençli kent uygulamasını ilk kez İstanbul’da başarıp, sadece İstanbul için değil Türkiye’ye örnek olacağız. Hedefimiz bu, seferberliğimizin amacı bu. Deprem İstanbul için kaçınılmaz bir gerçek ve gerçek anlamda beka meselesidir. Tarih boyunca İstanbul’u nasıl vurduysa yine vuracaktır. Gününü, saatini, yılını hiç bilmiyoruz. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki deprem bu kentte yaşanacaktır. Eğer bu topraklarda, millet olarak neslimizi ebediyen yaşatacaksak kısa, orta ve uzun vadede deprem dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız ve yine kimsenin kuşkusu olmasın inanıyorum ki milletçe biz bunu başarabiliriz. 

GERÇEKÇİ STRATEJİLERE, KAYNAĞA İHTİYACIMIZ VAR: Bunun için teknik bilgilerimiz, know how’ımız var, insan kaynağımız var, bilim insanlarımız var, gücümüz var, irademiz var, finansal gücümüz var. Bu toprakların inanılmaz seviyede kaynakları vardır. Bu ulusal seferberlikte, devletimizle, hükümetimizle, bilim insanlarımızla, sivil toplumumuzla ve milletimizle birlikte çalışmak ve birlikte başarmak istiyoruz. Bugünün aslında net özeti budur. Başaracağımıza da inanıyoruz. Ancak inanmak tek başına gördük yaşadık bunu biliyoruz yetmez. Gerçekçi stratejilere ihtiyacımız var. Kaynağa ihtiyacımız var; çünkü sorunumuzun devasa büyüklükte olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu salonda bu kaynak ihtiyacımızı yapacak onlarca insanımız vardır. İşbirliğine ihtiyacımız var; çünkü yapılması gereken çok boyutlu ve çeşitli işleri kapsamaktadır bu süreç. Her kesimin harekete geçmesi ve geçirilmesi gerekiyor; çünkü devlet görevlisinden teknik personele, sağlık görevlisinden vatandaşa iş insanından emekçisine uzun bir zincirin kırılmadan amasız fakatsız çalışması gerekiyor. Bilime ihtiyacımız var. Unutmayınız bilim yegâne ışığımızdır. Çünkü dün olduğu gibi bilimin söylediklerini görmezden gelerek yolumuza devam edemeyiz. Aşamalandırılmış yol haritasına ihtiyacımız var, çünkü tüm kaynakları belirli bir zaman planına göre sürece dahil etmek zorundayız. Bugün bu salonda sizlerin katılımı ve şahitliğinde bizleri dinleyen milyonlarca insanımızın şahitliğinde yeni bir başlangıç yapıyoruz. 

7 BİLİMSEL KURULDAN GELEN DEĞERLENDİRME RAPORLARI ELİMİZDE: Deprem ve afetlere karşı bu kadim şehri dirençli bir kent haline getirmek için her şeyi sil baştan başlatıyoruz. Bunları söylüyorum ama şunu da bilmenizi isterim, iş başına geldiğimizden beri yaptığımız pek çok afet hazırlığı çalışmasını ve projesini bir araya getirerek, defalarca gözden geçirdik. Bilim çevrelerine çağrı yaparak; hızla Deprem Bilim Üst Kurulu oluşturduk. Birlikte çalıştaylar yaptık. Son süreçte, yine bilim kurulumuzla yaptığımız toplantıdan sonra depremi tüm boyutlarını kapsayan 7 alanda genişletilmiş çok kıymetli bir çalıştay yaptık. Depreme yönelik güçlendirmeden acil yardıma, lojistikten sağlık önlemlerine, semt örgütlenmesinden afet koordinasyon merkezimize kadar tüm boyutları mercek altına aldık. Bugün itibariyle 7 bilimsel kuruldan gelen değerlendirme raporları elimizdedir, kamuoyuyla bunları paylaşacağız. Kurullarımıza katılan tüm akademisyenlere, uzmanlara ve kurum ve kuruluş temsilcilerine İstanbullular adına buradan teşekkür ediyorum. Bugün itibariyle seferberliğimizin üçüncü aşamasındayız. Bugün burada ekibimizle birlikte depreme seferberlik yol haritamızı paylaşacağız. Yol haritamızı maddeler halinde tespit ve eylem planı olarak sunacağımız, ‘İBB’de depremle ilgili neler yaptık, neler yapıyoruz’u samimi olarak paylaşacağız. Gerçek durumumuz nedir; ne boyutta bir sorunla karşı karşıyayız, bunu da paylaşacağız. Göreceğiz ki yapılması gereken devasa işler var ve işin mali boyutuyla mevzuatıyla İBB iradesinin ötesi bir durum var.”  

İçerik hoşunuza gitti mi?!
[Oy: 0 Yıldız: 0]

En az 10 karakter gerekli