34,0930$% -0.06
37,9619€% 0.13
45,0328£% -0.04
2.818,33%0,09
4.644,00%0,11
18.517,00%0,10
Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de 2010 yılından beri görülen Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu’nun 2024 yılında 6 kişide tespit edildiğini duyurdu.
Sağlık Bakanlığı, Batı Nil Virüsü ile ilgili bu akşam resmi X hesabından açıklama yaptı. Enfeksiyonun virüsü taşıyan sivrisineklerin sokmasıyla bulaştığı belirtilen açıklamada, “Hastalık genelde mevsimsel olup yaz boyunca ve sonbaharın erken dönemlerinde görülmektedir. Hastalık, kişiden kişiye doğrudan bulaşmamaktadır” denildi.
Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle:
“Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu, virüsü taşıyan sivrisineklerin sokmasıyla bulaşan viral bir hastalıktır. Hastalık genelde mevsimsel olup yaz boyunca ve sonbaharın erken dönemlerinde görülmektedir. Hastalık, kişiden kişiye doğrudan bulaşmamaktadır. Ülkemizde 2010 yılından itibaren görülen Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu 2024 yılında 6 kişide tespit edilmiştir. Hastalarımızın takip ve tedavilerine devam edilmektedir. Bakanlığımızca gerekli çalışmalar yürütülmekte ve süreç hassasiyetle takip edilmektedir.”
Nil Virüsü Enfeksiyonu Nedir?
Nil Virüsü Enfeksiyonu (West Nile Virus – WNV), sivrisinekler aracılığıyla bulaşan ve insanlarda çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilen viral bir enfeksiyondur. İlk olarak 1937 yılında Uganda’nın Batı Nil bölgesinde tanımlanmış olan bu virüs, yıllar içerisinde Afrika, Avrupa, Asya ve Amerika kıtasına yayılmıştır. Virüs, Flaviviridae ailesine ait olup, özellikle yaz aylarında sivrisineklerin yoğun olduğu bölgelerde daha sık görülmektedir.
Nil Virüsü, genellikle Culex türü sivrisineklerin ısırmasıyla insanlara bulaşır. Sivrisinekler virüsü, enfekte kuşlardan kan emerek alır ve daha sonra insanlara ve diğer memelilere aktarır. İnsanlar, kuşlar ve diğer hayvanlar virüsün son konakçılarıdır ve bu nedenle enfekte olduktan sonra başka bireylere bulaşma olasılığı düşüktür. Ancak, nadir durumlarda organ nakli, kan transfüzyonu veya anneden bebeğe geçiş yoluyla da bulaşabilir.
Nil Virüsü Enfeksiyonu çoğu insanda hafif seyredebilir ve belirgin bir belirti göstermeyebilir. Enfekte bireylerin yaklaşık %80’i hastalığı semptomsuz geçirir. Ancak, enfeksiyonun belirtileri görüldüğünde, genellikle 2 ila 14 gün arasında ortaya çıkar. Bu belirtiler şunları içerebilir:
Ateş
Baş ağrısı
Kas ağrıları
Yorgunluk
Mide bulantısı
Deri döküntüleri
Lenf bezlerinde şişlik
Daha ciddi vakalarda, virüs merkezi sinir sistemini etkileyebilir ve menenjit, ensefalit (beyin iltihabı) veya akut flasid paralizi gibi nörolojik komplikasyonlara yol açabilir. Bu tür vakalarda belirtiler şiddetli baş ağrısı, yüksek ateş, kas güçsüzlüğü, bilinç değişiklikleri ve hatta koma gibi durumlarla kendini gösterebilir. Bu tip komplikasyonlar özellikle 50 yaş üstü bireyler ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha yaygındır.
Nil Virüsü Enfeksiyonu tanısı, genellikle hastanın klinik belirtileri ve laboratuvar testleriyle konur. Kan veya beyin omurilik sıvısı örneklerinde virüse karşı oluşmuş antikorların varlığı araştırılır. Spesifik bir antiviral tedavi mevcut değildir; bu nedenle tedavi genellikle semptomları hafifletmeye yöneliktir. Hafif vakalar kendi kendine iyileşirken, ciddi vakalarda hastane tedavisi gerekebilir.
Nil Virüsü Enfeksiyonundan korunmanın en etkili yolu sivrisinek ısırıklarından kaçınmaktır. Bunun için alınabilecek bazı önlemler şunlardır:
Sivrisineklerin aktif olduğu zamanlarda uzun kollu giysiler ve pantolonlar giymek
Sivrisinek kovucu spreyler kullanmak
Pencerelere ve kapılara sineklik takmak
Stagnant su birikintilerini ortadan kaldırarak sivrisinek üreme alanlarını azaltmak
Nil Virüsü Enfeksiyonu, genellikle hafif seyreden bir hastalık olmasına rağmen, ciddi komplikasyonlara yol açabilmesi nedeniyle dikkat edilmesi gereken bir enfeksiyondur. Özellikle yaz aylarında ve sivrisineklerin yoğun olduğu bölgelerde alınacak basit önlemlerle bu virüsten korunmak mümkündür.