Sevda Özbek: Cumhuriyet İle Türk Kadını Özüne Döndü

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhuriyet ile Türk Kadını Özüne Döndü!
Tomris Hatun, dünya tarihinin ilk kadın hükümdarıydı. Ve Türk’tü. Adının anlamı “Demir” idi. M.Ö. 6. yüzyılda yaşamıştı. Zaman nehrinde asırlar aktı, geçti. 20. yüzyılın başlarındaysa, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma döneminde, Türk kadını, atası Tomris’in adını bırakın bilmeyi onun sahip olduğu özgürlüklerin kırıntısına sahip değildi. Hukuksal, siyasal hakları yoktu. Daha acısı toplumsal haklarının olmayışıydı: Konuşamıyor, kendisini ifade etmesine izin verilmiyordu. Hatta sokakta erkek gördüğünde arkasını dönüp yere çömeliyordu! At üzerinde kılıç sallayarak halkına önderlik eden, savaşan Tomris, torunlarının bu halini görse acaba ne derdi? O devlet yönetirken, ordulara kumandanlık ederken torunları 20. yüzyılda kendilerinin varlıklarından utanarak yere çömeliyorlardı.

İşte Türk Tarihini bu şekilde kıyaslarsak Atatürk’ü, kurduğu Cumhuriyeti ve kadınlara verdiği hakları daha iyi kavrarız. Ulu önderimiz Atatürk aslında Türk kadınını kendi özüne, öz kültürüne döndürmüştür. Onun, Tomris Hatun gibi siyasi, hukuki, ekonomik ve sosyal hayatta yeniden söz sahibi olmasını istemiştir. Ama bunun için önce Kurtuluş Savaşını kazanmamız, ardından laik Cumhuriyet rejimine geçmemiz gerekiyordu. Öyle de oldu.
Yüce Lider Mustafa Kemal Atatürk, 17 Şubat 1926 yılında, Türk Medeni Kanunu’nun kabulünü sağlayarak kadınlara ileri düzeyde medeni haklar tanıdı:
Tek kadınla evlenme ilkesi geldi. Evlenebilmek için yaş sınırı koyuldu.

Kadın zorla evlendirilmeyecek, evlenme rızasını bizzat memura söyleyecek.
Velayet hakkı kadına da tanındı.
Kadın ve erkek aynı oranda miras hakkına sahip oldu.
Erkeğin kadını istediği zaman boşama hakkı kaldırıldı. Erkek ve kadın eşit şekilde ancak dava açarak belli sebeplerle boşanabileceklerdi.
Kadın, mahkemede tanıklık edebilecekti.
Dahası var:

3 Nisan 1930’da kadınların belediye seçimlerine katılması TBMM tarafından onaylandı. Böylece kadınlar siyasal alanda ilk kez temsil hakkı kazandılar.
28 Ekim 1933’te kadınlara köyde muhtar ve ihtiyar kuruluna seçme, seçilme hakkı verildi.
4 Aralık 1934’te ise kadınlara milletvekili seçme, seçilme hakkı tanındı. Türk kadınlarının ilk oy kullanması 1935 yılında olmuştur.
Türk Kadını Kurtuluş Savaşında tomurcuklandı, Cumhuriyet devrimleriyle çiçek açtı.

Şimdilerde ise, ortaçağ karanlığının gökyüzünü kapladığı havada çiçeklerimiz yani kadınlarımız ya hayattan koparılıyorlar ya da solup gidiyorlar.
Zafer Partisi olarak, Cumhuriyet kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.

Zafer Partililer olarak kadınlarımızla, erkeklerimizle hep beraber ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün altın tepside kadınlarımıza armağan ettiği haklar için mücadele edeceğiz. Zira Atatürk’ün dediği gibi: “Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!”
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyetimiz ilelebet payidar kalsın!