34,7004$% 0.26
36,7726€% 0.37
44,2923£% 0.52
2.960,54%0,92
4.919,00%0,14
19.678,00%0,15
Kurban Bayramı’na bir gün kala İstanbul’da pazar yerleri hala çok sakin. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden kurbanlık hayvan getiren satıcılar, hayvanlarının ucuza gitmesinden ve satış yapamamaktan dertli. Vatandaşın şikayeti ise kurban fiyatlarının yüksekliği. Kastamonu Azdavay’dan gelen Osman Hodancı, bu durumu, “Türkiye’nin ekonomik kriz durumları var. Satıcıya göre ucuz gidiyor, alıcıya göre çok pahalı gibi geliyor. Çiftçinin girdi maliyetleri, iyimser olursak 8 katı ama satış fiyatları 2-2,5 katına yükselebilmiş ancak” sözleriyle özetledi. Niğde’den gelen Abdullah Arıkan da “Bu sene maliyetler yüksek olduğu için kimileri alabiliyor kimisi alamıyor. Yem, taşıma maliyetleri, işçi giderleri yüksek olduğundan kazanç bu sene biraz daha az. Bu sene kârlı bir senemiz değil” dedi.
İstanbul’da Kurban Bayramı’na bir gün kala kurban satış alanlarındaki sakinlik dikkat çekti. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelerek İBB’nin Alibeyköy’deki kurbanlık alanında satış yapanlar, bayram havasını ANKA Haber Ajansı’na anlattı.
“GEÇEN SENE BUNDAN ÇOK İYİYDİ”
Kastamonu’nun Azdavay ilçesinden gelen Osman Hodancı, 15 gündür alanda olduklarını söyledi. 22 büyükbaşla geldiğini ve bayramın yaklaşmasına karşın elinde 10 tane kaldığını belirten Hodancı, “Yoğunluk yok. Beklediğimiz gibi değil. Şöyle ki, bayram tatilinin uzun olması sebebiyle zaten insanlar memleketlerine gittiği için bir kısım oradan müşteri kaybı var ama en önemlisi de malum Türkiye’nin ekonomik kriz durumları var. Satıcıya göre ucuz gidiyor, alıcıya göre çok pahalı gibi geliyor. Yani o yüzden satışlarda düşüklük var. Geçen sene yine buradaydık. Geçen sene bundan çok iyiydi. Yani hiç kimse buradan geriye hayvan götürmedi. Tamamını sattılar. Sattık yani. Fiyat skalası 40-45 bin bandından başlıyor yani bu pazarda 175 bin liraya kadar kurbanlık var” dedi.
“MALİYETLERİN DÜŞMESİ İÇİN DEVLETİN BİR ÖNLEMİ ALMASI LAZIM”
Kiraların geçen yıla göre 2 katı olduğuna da dikkat çeken Hodancı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çiftçi 100-150 bin liraya aldığı dört çeker sıfır traktörleri şu an bir milyon ve üzeri paralara alabiliyor. Çiftçinin girdi maliyetleri bu yönden bakıldığında belki 10 katı, iyimser olursak 8 katı ama satış fiyatları 2-2,5 katına yükselebilmiş ancak. Bu da aslında yükselmiş değil de geçen yıla göre büyük zarar ettiğinin matematiğini çıkartıyor ortaya ama tüketici için de 2,5 katına fiyat yükselmesi olarak yansıyor ister istemez. Aslında alanda satan da memnun değil diyebilirim ben bu konuda. Çiftçinin üretebilmesi için, yeme mahkûm kalmayıp kendisi üretebilmesi için araç gereç lazım. Bu araç gereçlerdeki aşırı yükseliş zaten otomatikman fabrika yemine çiftçiyi yönlendirmiş, mecbur kılmış oluyor kendisi maliyetleri karşılayamadığı için. O yüzden devletimize şöyle bir şey seslenebilirim. Çiftçinin alet ekipman konusunda desteklenmesi gerekiyor. Yani doğrudan bana para vermesin ama ne bileyim, belki traktörde artık ÖTV mi indirilebilir, vergiden mi muaf olunabilir, nasıl bir çözüm bulunur; onu devlet büyükleri bilecektir. Traktör alımıdır veya tarımsal makine, ekipman alımında çiftçinin desteklenmesi lazım. Direkt para olarak değil. Bu maliyetlerin düşmesi için devletin bir önlemi alması lazım. Başka çaresi yok.”
“42 YAŞINDAYIM. KÖYDE BENDEN GENÇ HAYVANCILIK YAPAN YOK. TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR”
Bayramda 42 yaşına gireceğini söyleyen Hodancı, “Bizim köyde en genç hayvancılık yapan kişi benim. Şimdi benden yaşı daha genç olan hiç kimse yok hayvancılık yapan. Bunu böyle düşünün. Türkiye de böyle düşünsün aslında. Ona göre önlem alalım. Aslında tehlike çanı çalıyor” dedi. Satamadıkları hayvanlara ilişkin de Hodancı, şunları söyledi:
“Eğer tamamı elimizde kalırsa bildiğim kadarıyla buradan Et Balık Kurumu kesime götürüyor. O şekilde değerlendiriyoruz. Vallahi o konuda hiç kendileriyle görüşmedim. Öyle bir yere de bu seneye kadar açıkçası yolum düşmemişti. Onun için de değerinde mi alırlar, yoksa piyasa değerinin düşüğü mü olur; hiç bilgim yok. Ben bu işin prosedürünü o konuda bilmiyorum çünkü ben o prosedüre hiç düşmedim kurban pazarında. Hayatımda ilk defa düşeceğim. O yüzden bilmiyorum. O konuda bir bilgim yok. Herkesin Kurban Bayramı mübarek olsun. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpüyorum. Mutlulukla kalın, sağlıcakla kalın.”
NİĞDELİ SATICI: YEM, TAŞIMA MALİYETLERİ, İŞÇİ GİDERLERİ YÜKSEKLİĞİNDEN KAZANÇ AZ OLUYOR
Niğde’den gelen Abdullah Arıkan da dede mesleğini sürdürdüklerini anlattı. Arıkan, şöyle konuştu:
“İstanbul’un iki yerinde çadırımız var. Bir burada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin lojistik merkezinde, diğeri Kağıthane’de. Yaklaşık bin 200’e yakın küçükbaş getirdik. Onların satışları da devam ediyor. İyi şükürler olsun, fena değil ama bu sene bir durgunluk var. Tatil bize yaramadı. Tatilcilere yaradı. Uzun olması bizim satışlarımızın biraz daha azalmasına sebep oldu ama şükürler olsun ki yine de ne satarsak kârdır diyoruz. Elimizde toplamda bin 200 hayvan vardı. Yaklaşık herhalde 350-400 tane hayvanımız var. Fiyat aralıklarımız 6 bin ile 12 bin arasında devam ediyor. O şekilde satıyoruz. Bu sene şöyle hem onların maliyeti hem bizim maliyetler yüksek olduğu için kimileri alabiliyor kimisi alamıyor. Bizde de yem maliyetleri, buranın maliyeti, taşıma maliyetleri, işçi giderleri yüksek olduğundan dolayı kazanç biraz daha az oluyor. Bu sebeple bu sene kârlı bir senemiz değil. Geçen yıla kıyasla sakin, geçen yıl daha çok talep vardı. Bu yıl tatillerin 7 gün olması ve zamanın uzaması bize biraz daha eksi yarattı.”
“65 MALDAN 14 TANE KALDI”
Arıkan, 65 tane de büyükbaş getirdiklerini söyleyerek “Diğer çadırımıza da 30 tane getirdik Kağıthane bölgesine. 65 tane maldan 14 tane elimizde kaldı. Diğerlerini sattık. Pazar yerinin en ağır hayvanı bizde. Buna ‘Paşa’ diyoruz. ‘Paşa’ koyduk ismini. Bir ton 250 kiloydu tarttığımızda. Şu anda da diğer kardeşleri satıldı ama o hâlâ taliplisini bekliyor. Yaklaşık olarak da 200 bin lira diyoruz, o değeri biçtik. Nasip inşallah, satarız diyoruz. Diğerleri de 55 milyardan başlıyor bizde. Yaklaşık 200 bin liraya kadar kurbanlıklarımız var. Her bütçeye uygun kurbanlıklarımız var” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Seçimlerin kazananı, tartışmasız bir şekilde, 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’dir.”