casino siteleri
DOLAR

35,4695$% -0.04

EURO

36,6722% 0.2

STERLİN

43,5636£% 0.52

GRAM ALTIN

3.055,66%0,10

ÇEYREK ALTIN

4.979,00%-0,10

TAM ALTIN

19.862,00%-0,06

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

HTŞ Nedir? – Suriye İç Savaşında Yeni Dönem: HTŞ’nin Yolu ve Bölgesel Etkiler

HTŞ Nedir?

HTŞ, Türkçe açılımıyla Heyet Tahrir eş-Şam, Suriye iç savaşında aktif olan silahlı bir gruptur. 2017 yılında çeşitli cihatçı grupların birleşmesiyle oluşmuştur. HTŞ’nin temeli, El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi’ne dayanır. Ancak grup, El Kaide ile bağlarını kopardığını ilan ederek kendini daha bağımsız bir yapı olarak tanımlamaya çalışmıştır.

HTŞ, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib bölgesinde güçlü bir varlık göstermektedir. Bölge, halen muhaliflerin kontrolündeki son büyük merkezdir ve hem insani krizler hem de askeri çatışmaların odak noktasıdır.

Suriye İç Savaşı’nın Tarihçesi

Suriye iç savaşı, 2011 yılında Arap Baharı protestolarının etkisiyle başladı. Başlangıçta, Beşar Esad yönetimine karşı barışçıl gösterilerle başlayan süreç, hızla silahlı bir çatışmaya dönüştü. Çatışma, yıllar içinde birçok aktörün dahil olduğu karmaşık bir savaşa evrildi:

Rejim Güçleri: Beşar Esad yönetimindeki Suriye Ordusu, İran ve Rusya gibi müttefiklerinin desteğiyle savaşın en büyük taraflarından biridir. Rejim, ülkenin büyük bir bölümünü kontrol altında tutmayı başardı.

Muhalif Gruplar: Özgür Suriye Ordusu gibi laik ve ılımlı gruplar başlangıçta ön plandayken, zamanla cihatçı gruplar sahayı domine etmeye başladı.

IŞİD ve HTŞ: Radikal cihatçı örgütler, savaşın kaos ortamında güç kazandı. IŞİD, 2014-2019 arasında önemli bir tehdit oluşturdu. HTŞ ise özellikle İdlib’de etkili oldu.

Kürt Gruplar: YPG öncülüğündeki gruplar, Suriye’nin kuzeyinde özerk yönetim oluşturma çabası içinde oldu. ABD tarafından desteklendiler.

Uluslararası Müdahaleler: ABD, Rusya, Türkiye, İran ve diğer ülkeler farklı çıkarlar doğrultusunda müdahalelerde bulundu.

HTŞ’nin Rolü

HTŞ, savaşın erken dönemlerinde rejime karşı direnişin önemli bir unsuru olarak ortaya çıktı. Ancak yıllar içinde, baskıcı yönetimi ve diğer muhalif gruplarla çatışmaları nedeniyle eleştirilerin hedefi oldu. Grup, İdlib’deki fiili yönetimi elinde bulunduruyor ve şeriat hukuku ile yönetilen bir sistem kurdu. Bununla birlikte, uluslararası kamuoyunda “terör örgütü” olarak kabul ediliyor.

İnsani Kriz ve Bölgesel Dinamikler

Suriye’deki savaş, tarih boyunca görülmemiş bir insani krize yol açtı. BM verilerine göre, 2024 itibarıyla yaklaşık 13 milyon kişi yerinden edilmiş durumda. İdlib, bu krizlerin en yoğun yaşandığı bölgelerden biri.

Türkiye, İdlib’deki durumu kontrol altına almak için çeşitli askeri harekâtlar gerçekleştirdi ve bölgede gözlem noktaları kurdu. Türkiye’nin bölgedeki varlığı, hem insani yardım sağlama hem de yeni göç dalgalarını önleme amacını taşıyor.

Suriye Savaşı’nın Geleceği

Suriye iç savaşı, uluslararası ve bölgesel güçlerin çıkar çatışmaları nedeniyle halen çözüme kavuşamamış durumda. HTŞ’nin geleceği, İdlib’deki dengelere ve uluslararası toplumun tutumuna bağlı. Bununla birlikte, savaşın nihai çözümü için siyasi müzakerelerin önemi vurgulanıyor. Ancak bu süreç, bölgedeki aktörlerin birbirine karşı duyduğu güvensizlik nedeniyle oldukça karmaşık bir yol haritası gerektiriyor.

Suriye, 2011’den bu yana milyonlarca insanın hayatını alt üst eden bir savaşa sahne oluyor. HTŞ gibi gruplar, savaşın karmaşıklığını artıran unsurlar arasında yer alıyor. İdlib, bugün hem insani yardımlar hem de siyasi çözüm arayışları için odak noktası olmaya devam ediyor. Ancak kalıcı bir barış, tüm tarafların uzlaşmasıyla mümkün olacak gibi görünüyor.

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ), uluslararası toplumda büyük ölçüde terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Ancak bu durum, örgütün kendini konumlandırma biçimi ve desteklediği unsurlar göz önünde bulundurulduğunda daha karmaşık bir hal almaktadır.

HTŞ’nin Terör Örgütü Olarak Kabul Edildiği Yerler

Birleşmiş Milletler: HTŞ, BM Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü olarak tanımlanmıştır. Örgüt, özellikle El Kaide bağlantılı geçmişi nedeniyle bu listeye dahil edilmiştir.

ABD ve Avrupa Birliği: ABD ve AB ülkeleri, HTŞ’yi terör örgütü olarak görmektedir. Grup, sivillere yönelik saldırılar ve radikal İslamcı bir gündem izlediği gerekçesiyle bu kategoride değerlendirilmiştir.

Rusya ve Suriye Rejimi: Suriye hükümeti ve Rusya, HTŞ’yi terörist bir yapı olarak nitelendiriyor. Bu iki aktör, HTŞ’nin kontrolündeki İdlib’e yönelik askeri operasyonlarını bu temele dayandırıyor.

Türkiye’nin Pozisyonu: Türkiye, HTŞ’yi resmi olarak terör örgütü olarak tanımlamıştır. Ancak İdlib’deki insani kriz ve çatışmaların kontrol altında tutulması için HTŞ ile dolaylı ilişkilere girdiği de uluslararası basında sıkça dile getiriliyor.

HTŞ’nin Kendi Perspektifi

HTŞ, kendisini terör örgütü olarak görmediğini ve bu tanımı reddettiğini sıkça dile getiriyor. 2016 yılında El Kaide ile bağlarını kopardığını ilan eden örgüt, “Suriye halkının çıkarları doğrultusunda hareket eden bir yapı” olduğunu savunuyor. İdlib’deki fiili yönetiminde daha pragmatik bir yaklaşım benimseyerek uluslararası toplumla dolaylı ilişkiler geliştirme çabaları olduğu iddia ediliyor.

Neden Terör Örgütü Olarak Görülüyor?

HTŞ’nin terör örgütü olarak sınıflandırılmasının nedenleri şunlardır:

Sivillere Yönelik Saldırılar: HTŞ, geçmişte sivillere yönelik saldırılar düzenlemekle suçlanmıştır.

Radikal İdeoloji: Grup, şeriat hukuku temelinde bir yönetim kurmayı amaçlamaktadır. Bu, uluslararası insan hakları normlarına aykırı olarak değerlendirilmektedir.

Diğer Gruplara Baskı: HTŞ, İdlib’deki diğer muhalif gruplara karşı baskıcı bir politika izleyerek, onları ya kendine bağlamış ya da etkisiz hale getirmiştir.

El Kaide Bağlantısı: HTŞ’nin El Kaide ile bağlarını kopardığını iddia etmesine rağmen, geçmiş bağlantıları ve ideolojik yakınlığı hâlâ şüpheyle karşılanmaktadır.

HTŞ, uluslararası arenada büyük ölçüde terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Ancak örgüt, İdlib’deki kontrolü sayesinde bölgedeki dengeler üzerinde etkili bir rol oynamaktadır. Bu durum, HTŞ’yi yalnızca bir askeri grup değil, aynı zamanda siyasi ve insani krizlerin bir parçası haline getiriyor. Terör örgütü tanımı yapılırken, bölgesel ve uluslararası güçlerin stratejik çıkarlarının bu algıyı şekillendirdiği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Htş’nin Lideri Kimdir?

Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) lideri, Ebu Muhammed el-Culani (gerçek adıyla Ahmed Hüseyin el-Şera) olarak bilinen kişidir. El-Culani, Suriye iç savaşında önemli bir figür haline gelmiştir ve HTŞ’nin kuruluşundan bu yana örgütün liderliğini yürütmektedir.

Ebu Muhammed el-Culani’nin Biyografisi

Doğum ve Köken: 1981 yılında Suriye’nin Deraa kentinde doğduğu düşünülmektedir. Ancak kökenine dair net bilgiler sınırlıdır.

Irak’taki Faaliyetleri: Culani, 2003’teki ABD’nin Irak’ı işgali sırasında El Kaide saflarına katılmış ve burada tecrübe kazanmıştır. Irak’ta faaliyet gösteren El Kaide’nin liderlerinden Ebu Musab el-Zerkavi ile bağlantısı olduğu söylenir.

Suriye’ye Dönüşü: 2011 yılında Suriye iç savaşının başlamasıyla birlikte El Kaide’nin Suriye kolu olan Nusra Cephesi’ni kurmuştur. Nusra Cephesi, 2017 yılında HTŞ’nin kurulmasıyla bu yeni yapıya dönüşmüştür.

El Kaide ile Bağlantısı: Culani, başlangıçta El Kaide’nin Suriye lideri olarak tanınırken, 2016’da bu bağları kopardığını açıklamıştır. Ancak bu ayrılığın taktiksel olduğu ve ideolojik bağların sürdüğü yönünde iddialar bulunmaktadır.

Uluslararası Duruşu: Culani, 2020’lerden itibaren HTŞ’yi daha “pragmatik” bir yapıya dönüştürmeye çalışmıştır. Batı medyasına verdiği röportajlarda, HTŞ’nin yalnızca Suriye’ye odaklı bir grup olduğunu ve uluslararası tehdit oluşturmadığını savunmuştur.

Culani’nin Güncel Rolü

Ebu Muhammed el-Culani, HTŞ’nin hem askeri hem de siyasi liderliğini üstlenmektedir. İdlib bölgesindeki fiili yönetimde önemli bir etkisi vardır ve örgütün stratejik kararlarını yönlendiren en güçlü figürdür. Aynı zamanda, İdlib’deki muhalif gruplar ve halk üzerinde otorite kurarak bölgeyi HTŞ’nin kontrolünde tutmaktadır.

Uluslararası Aranması

Culani, ABD tarafından “aranan teröristler” listesine alınmıştır. ABD Dışişleri Bakanlığı, Culani’nin başına 10 milyon dolar ödül koymuştur. Bu, onun uluslararası toplum tarafından ne derece önemli bir tehdit olarak görüldüğünü ortaya koymaktadır.

Sonuç

Ebu Muhammed el-Culani, HTŞ’nin kuruluşundan itibaren örgütün merkezinde yer alan bir figürdür. Onun liderliğindeki HTŞ, Suriye iç savaşının en önemli aktörlerinden biri haline gelmiştir. Culani’nin gelecekteki stratejileri, hem Suriye’nin kuzeyindeki dengeleri hem de uluslararası toplumun bölgeye yaklaşımını etkileyebilir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

ORC Araştırma’nın Son Anketi Açıklandı

HIZLI YORUM YAP

Kamera Sistemleri Fiyatları

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.