İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İnegöl’de, “Durumu idare ede ede denizi bitirdik, ülkenin kaynaklarını yok ettik. Sadece kaynakları tüketmekle kalmadık bir de milletimizin arasına nifak sokmaya başladılar. Oysa biz yüzyıllardır aynı şeylere ağlıyoruz, aynı şeylere gülüyoruz. Aramıza ikilik kattılar, bu yanlış zihniyet bizi sürekli sorunlarla boğuşmak zorunda bıraktı” diye konuştu. İmamoğlu, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetiyle ilgili de “Sinan Ateş, bu vatanın değerli evlatlarından, çok kıymetli akademisyenlerinden birisiydi. Bakın, artık yeter. Eli kanlıların, bu milletin kıymetli evlatlarının hayatını almasına izin vermeyeceğiz. Buradan, haykırıyoruz. Adalet, adalet, adalet. Adaleti sağlamak zorundayız, size söz sağlayacağız” dedi.
Millet İttifakı’nın Balıkesir’deki programına katılan daha sonra İnegöl’e geçen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu burada sağanak yağış altında vatandaşlara hitap etti.
“Sizinle sabaha kadar ıslanmaya varım” diyen İmamoğlu’nun konuşması, satır başlarıyla şöyle:
“DURUMU İDARE EDE EDE DENİZİ BİTİRDİK, ÜLKENİN KAYNAKLARINI YOK ETTİK: Bu memleketin çok güzel günlere ihtiyacı var. Bu memleketin hep birlikte güzel günlerle kucaklaşmaya ihtiyacı var. Güney Marmara’nın incisi güzel İnegöl’e selam olsun. Size İstanbul’un sevgilerini getirdim. İnegöllü çalışkandır, İnegöllü yeteneklidir, İnegöllü işinin ustasıdır, mobilyada üretse köfte de yapsa en iyisini yapar. İnegöl’le benim bir ortak noktam var ben de köfte işinden geliyorum. 21 yaşında İstanbul’un ilk Akçaabat köftecisini bu kardeşiniz açtı. Köfte yapmayı bilirim. Ama bana göre iyi köftenin sırrı nerede biliyor musunuz? Malzemesi kadar iyi yoğrulmasında, emek harcadıkça köfte lezzetlenir. Köfte ona itinayla emeğinizi verdiğinizde lezzeti artar, durumu idare ederseniz olmaz. Ülkece öyle bir dönemdeyiz ki artık ne iş yaparsak yapalım en iyisini, en doğrusunu yapmak zorundayız. Vatandaş olarak, yönetici olarak başka çaremiz yok, ‘durumu idare edelim, bugünü kurtaralım’ anlayışı gidebileceğimiz yer bize bırakmadı. Durumu idare ede ede denizi bitirdik, ülkenin kaynaklarını yok ettik. Sadece kaynakları tüketmekle kalmadık bir de milletimizin arasına nifak sokmaya başladılar. Oysa biz hepimiz yüzyıllardır aynı şeylere ağlıyoruz, aynı şeylere gülüyoruz. Aramıza ikilik kattılar, bu yanlış zihniyet bizi sürekli sorunlarla boğuşmak zorunda bıraktı.
ELİ KANLILARIN, BU MİLLETİN KIYMETLİ EVLATLARININ HAYATINI ALMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ. ADALET, ADALET, ADALET: Biz bu milleti barıştırmaya geliyoruz. Biz bu milleti genciyle, emeklisiyle, kadınıyla, erkeğiyle kucaklaşmaya geliyoruz. Hazır burada İnegöl’deyken bu değerli vatan evlatlarından Sinan Ateş’i de burada anmak istiyorum. Bursa’da yaşayan değerli ailesini ve tüm sevenlerinin başı sağ olsun. Sinan Ateş, bu vatanın değerli evlatlarından, çok kıymetli akademisyenlerinden birisiydi. Bakın, artık yeter. Eli kanlıların, bu milletin kıymetli evlatlarının hayatını almasına izin vermeyeceğiz. Buradan, haykırıyoruz. Adalet, adalet, adalet. Adaleti sağlamak zorundayız, size söz sağlayacağız. Adamına göre hukuk, adamına göre adalet, adamına göre makam kalmayacak. Onun için Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun hepinize selamını getirdim. Onun söz verdiği gibi Sinan Hoca’yı ailesinden koparan çocuklarından ayıran, hepimizin bildiği o kirli odakları millet iktidarında adaletin önüne çıkaracağız. Adaletin önünde diz çöktüreceğiz onlara. Adalet, adalet, adalet, başka hiçbir şeye ihtiyacımız yok.
‘ESKİDEN DAHA KÖTÜYDÜ’ DİYEREK KENDİNİZİ AVUTMAYIN, BİZ BUNA ‘YETER’ DİYECEĞİZ: Az önce dediğim gibi iktidarın yanlış zihniyeti bizi sürekli ayrı sorunlarla boğuşmak zorunda bırakıyor. Dönüyor, dolaşıyoruz, bakıyoruz aynı yerdeyiz. 21 yıldır ülkeyi yönetiyorlar ama bir arpa boyu gidemedik. Hala bize ‘cek’ hala bize ‘cak’ diyorlar. 21 yıldır yapamadınız da şimdi mi aklınıza geldi? 21 yıl önce bunlar iktidar olduğunda 16’ncı sıradaydık ekonomide. Şu anda 21’inci sıraya düştük. Bakın zannediyoruz ki her taraf kötü yok öyle bir şey. ‘Hangi kangren olmuş sorunu çözdünüz’ diye sorun. Hiçbir soruna çözüm bulamadılar. Bize aynı sorunları yaşatan bir hükümet durumundalar. Depreme hazırlık sorunumuz vardı, yine var, insanlarımızı kaybettik. Ekonomik kriz, yoksulluk, işsizlik yine var. ‘Eskiden daha kötüydü’ diyerek kendinizi avutmayın, biz buna ‘Yeter’ diyeceğiz. Bunun bakın bize faydası yok, geçmişin tartışmalarına da dönmek istemiyorum. Buna takılıp kalmayacağız, önümüze bakacağız, geleceğe bakacağız. Millet İttifakı bu anlayışla kurulmuştur. Çok önemli bir şey gerçekleşti. Türkiye’nin bütün temel siyasi akımları bir araya geldi. Çünkü mesele, Türkiye meselesi, mesele bu ülkenin çocukları meselesi, mesele bu ülkenin gençleri meselesi. Hepimizin refah ve mutluluk içerisinde yaşama meselesi, memleketin ilerlemesi meselesi. Topluma huzur getirmek için çalışacağız.
ŞUNU NET OLARAK SÖYLEYELİM, BİZ BU SEÇİMDEN SONRA DEMOKRASİYİ İNŞA EDECEĞİZ: Millet İttifakı’nın iktidarı bir kişinin, bir partinin, bir zihniyetin iktidarı olmayacak, milletin iktidarı olacak. Milletin ittifakının, millet iktidarı olduğunu görmek için İstanbul’a bakın, Ankara’ya bakın. Vallahi de billahi de hiç kimsenin partisine bakmadan hizmet ettik. Hiçbir ilçeyi, partisine bakmadan ayırt etmedik, gittik ziyaret ettik, gene onu yapacağız. İktidar anlayışımızda o parti, bu parti yok. Biz en baştan beri şunu söyledik. Hem bizim 13’üncü Cumhurbaşkanımız olacak olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözüdür hem de İYİ Parti’nin Genel Başkanı Sayın Meral Akşener hanımefendinin sözüdür. ‘Particilik yapmayacaksınız, millet için çalışacaksınız.’ Biz de millet için çalışıyoruz her zaman. Vicdan sahibi herkes İstanbul’da bizim anlayışımızla hizmet ettiğimizi bilir. İnsanlarımızı ayırt etmedik. İstanbul’un 25 belediyesi benim mensubu bulunduğum CHP’li değil. CHP’li değil ama biz hepsini bir tuttuk, hepsine hizmet ürettik. Yarın iktidara geldiğimizde Millet İttifakı Bursa’ya da İnegöl’e de böyle bakacak. AK Partiliymiş, o partiliymiş, bu partiliymiş, bakmayacak, insanlarını ayırt etmeyecek. Üstelik bizde her görüş var. İttifakın 6 siyasi partisi var. 6 farklı görüşten geliyor ama şunu net olarak söyleyelim, biz bu seçimden sonra demokrasiyi inşa edeceğiz. Gücümüzü milletten alacağız, yüzümüzü millete döneceğiz. 15 Mayıs’ta iktidar Millet İttifakı olacak. Ama esas 15 Mayıs’ta iktidar, millet olacak, siz olacaksınız.
İHMAL EDİLENLER, MÜLAKATTA ELENENLER İKTİDAR OLACAK: İhmal edilenler, yok sayılanlar, mülakatta elenenler iktidar olacak. Emeğin karşılığını alamayanlar iktidar olacak. Ülkece ayağa kalkacağız. Devlet ne demek biliyor musunuz? Devlet, vatandaşa cücük gösteren değil, vatandaşa şefkati, adaletini, sevgisini gösterendir. Devlet, milletin emrindedir, devlet milletine hizmet eder. Kurumlar ve kurallar devlette olmak zorundadır bunu başaracağız. Bunu ekonomide, eğitimde, sağlıkta büyük atılımlar yapacağız. Millet İttifakı iktidarında İnegöl’ün modern şehircilik anlayışı içinde büyüyüp gelişmesini sağlayacağız. İnegöllü çocukların, gençlerin, emeklilerin, kadınların hayatın kolaylaştırıp güzelleştirmek için her şeyi yapacağız. Eğitimde, sağlıkta, gelir dağılımında İnegöllülere adaleti yaşatacağız. İnegöl’ün mobilya sektörünü biliyorum. Bir ARGE’sinin olması dünya çapında fuarlara ev sahipliği yapması İnegöl için elzemdir, bunu başaracağız. İnegöl’ün aynı zamanda tarım alanlarını birkaç yıl içerisinde mutlaka özenli bir şekilde geliştirilip, gerçek hüviyetin de korunmasını sağlayacağız. Millet iktidarında İnegöl’ün çiftçisi, tarlasını satmak zorunda kalmayacak. İstanbul’da yaptık, İnegöl’de de yapacağız. İnegöl’ü depreme dirençli bir şehir hale getireceğiz. Memleketin olası bir depremde bir insanlığın dahi burnunun kanamaması için topyekûn seferberlik başlatacağız. İnegöl’de İnegöl’ün esnafını ve özellikle sanayicinin üretiminin markalaşmasına katkı sunacağız. İnegöllü işçilerin çalışma koşullarına mutlaka destek olacağız. İnegöllü işçilerimizin dar gelirlilerin sosyal konut elde etmeleri için yeni fırsatlar yaratacağız.
BİZİ YOK SAYANLARI BU SEÇİMDE EVLERİNE YOLLAYACAĞIZ: Millet İttifakı’ndan seçeceğiniz milletvekilleriyle hem Ankara’da İnegöl için çalışacağız hem Ankara’da Bursa için çalışacağız hep birlikte çok güzel işler başaracağız. Bakın ben İstanbul Belediye Başkanı olarak defalarca sayın Cumhurbaşkanı’na çağrıda bulundum. ‘Gelin çalışalım’ dedim. ‘Gelin birlikte üretelim’ dedim. ‘Gelin İstanbul’un şu sorunlarını masada konuşalım’ dedim. Yok saydılar, ama beni yok saymadılar 16 milyon İstanbulluyu yok saydılar. Biz o bizi yok sayanları bu seçimde evlerine yollayacağız. Ama biz onların yaptığını yapmayacağız. Biz AK Partili belediyelerle mutlaka iş birliği yapacağız. Onlara demokrasi ahlakını göstereceğiz, demokrasi dersini vereceğiz. 14 Mayıs’tan sonra göreceksiniz Türkiye’de herkes birbirini sevecek, sayacak, kurumlara saygı duyacak. Seçilmişe saygı duyacak. Valiler bir siyasi partinin valisi değil, devletin valisi olacak, milletin valisi olacak. Yeni hükümetimizde mutlaka ve mutlaka her zaman vatandaşımız bize ulaşacak. Cumhurbaşkanı Yardımcısı sıfatıyla her zaman hiç kimseyle kavgamız olmadan çalışacağız iş üreteceğiz. İleri görüşlü bir ekonomik anlayış getireceğiz. Siyasetteki varlık sebebimiz göreceksiniz, İstanbul’da nasıl bir yönetim modeli oluşturduğumuzu biliyorsunuz, aynısını Türkiye’ye yayacağız.
EVİNE EKMEK GÖTÜREMEYEN HİÇBİR İNSANIMIZ KALMAYACAK: Ekonomi politikalarından, sosyal politikalara varıncaya kadar her hususta güçlü bir Türkiye var edeceğiz. İsraf düzenini yok edeceğiz, bizim bütçemize bereket gelecek. Evine ekmek götüremeyen hiçbir insanımız kalmayacak. Bayram alışverişi yapamayan emekli kalmayacak. Benim Cumhurbaşkanım iki ikramiye söz verdi size. Tam 15 bin lira ödeyecek. Türkiye’nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yok, bütün sorunları çözeriz yeter ki gücümüze inanalım, kol kola olalım, omuz omuza olalım. Kalan 17 günde İnegöl için, Bursa için, memleket için, çocuklarımız için, gençlerimiz için çok çalışmaya, herkesle konuşmaya, insanımızı ikna etmeye, ahlaklı bir yönetimin geleceğini anlatmaya 12’nci dönemi bitiren 13’üncü Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçmeye var mıyız? Seçimde görev almaya, sandıkta görev almaya, bir tek oya bile sıkıntı getirmemeye, iş birliği yapmaya, Türkiye gönüllülerine üye olmaya. Var mıyız? O zaman size söz 15 Mayıs sabahı çok güzel bir güne uyanacağız. Her şey çok güzel olacak.”
İçerik hoşunuza gitti mi?!
News
GÜNDEM
GÜNDEM
GÜNDEM
GÜNDEM