34,8790$% 0.03
36,7857€% 0.43
44,5531£% 0.15
3.043,77%-0,06
4.973,00%-0,06
19.892,00%-0,06
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediye ve iştiraklerinin 2024 yılı yatırım ve hizmet bütçesini İBB Meclisi’ne sundu. İmamoğlu, “Eğer sağlıklı büyüyen, istikrarlı bir ülke ekonomisine sahip olsaydık, biz, bu mega şehri, güzel İstanbul’umuzu kat be kat daha fazla şahlandırırdık. 2018’den beri içinde çalkalandığımız kur krizi ve bu tarihten itibaren tekrarlanan basiretsizliklerle her gün artan ekonomik kriz, hayatın her alanında olduğu gibi Belediyemizin maliyetlerini de çok dramatik biçimde artırdı. Geride bıraktığımız 5 yıl gibi kısa bir sürede tüm mal ve hizmetlerin fiyatları öyle astronomik oranlarda arttı ki, gelişmiş ekonomilerin bir yılda yaşadığı enflasyonu biz bazen haftada, bazen ayda yaşıyoruz. Şimdi dünyada enflasyon düşüş trendine girmişken, bizde artmaya devam ediyor. Hem de ne artış! Eskiden, ‘3 ay sonra tamam, önümüzdeki yılın ortasında düşecek’ denilen enflasyon, resmi raporlarda ve söylemlerde bile “2026’da düşecek” diye değiştirildi. Artık mızrak çuvala sığmıyor” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediye ve iştiraklerinin 2024 yılı yatırım ve hizmet bütçesini İBB Meclisi’nde sundu. İmamoğlu, sunum öncesinde, Meclis’te grubu bulunan CHP, İYİ Parti, AK Parti ve MHP gruplarına nezaket ziyaretlerinde bulundu. Yaklaşık 4,5 yıl önce, yeni nesil belediyecilik anlayışıyla yola çıktıklarını belirten İmamoğlu, “Şehrimizin tüm değerlerine sahip çıkarak, üreten, kültürel ve sosyal hayatı ile 24 saat yaşayan bir İstanbul için, eşit ve adil hizmetler sunmak misyonuyla yola çıkmıştık. Bu yolda kimseyi geride bırakmadan, 16 milyon İstanbullu için çalışacağımızı hep söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda müreffeh bir şehir inşa etmek için azimle çalışacağımıza söz vermiştik. İstanbul’a; ‘adil, yeşil, yaratıcı’ yeni bir başlangıç vaat etmiştik. Bu eşsiz şehre hizmet etmenin sorumluluğuyla hazırladığımız ‘2020-24 Stratejik Planımızda belirlediğimiz hedeflerin ve vaatlerin çok büyük bir bölümünü hayata geçirmenin yüksek huzuruyla karşınızdayım” dedi.
İmamoğlu, bütçe sunumunda şunları ifade etti:
“TOPLAM KONSOLİDE BÜTÇEMİZ 516 MİLYAR LİRAYA ULAŞACAK: 2019’dan bu yana toplam 259 milyar 500 milyon lira büyüklüğünde bir bütçe yönettik. İstanbul vizyonumuzu aynı inanç ve motivasyonla, ikinci dönemimizde de sürdüreceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Önemle belirtmek isterim ki sizlere sunduğumuz 2024 yılı bütçesi, Türk lirası olarak neredeyse geride bıraktığımız 5 yılın toplam bütçesi büyüklüğünde bir bütçedir. İkinci dönemimizin ilk yılı olan 2024 yılı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçemiz özetle şu şekildedir: Toplam bütçe gelirlerimizi 178 milyar 500 milyon lira; toplam bütçe giderlerimizi ise 213 milyar 500 milyon lira olarak tasarladık. Dolayısıyla, 2024 yılında hizmet ve yatırımlarımız için, 35 milyar lira finansmana ihtiyaç duyacağımızı öngörüyoruz. Bunun 15 milyar lirasını nakit ve eurobond mevcudumuzdan karşılayacağız. 20 milyar lirasını ise borçlanmayla finanse etmeyi planlıyoruz. İSKİ ve İETT dahil, 2024 yılı konsolide bütçemizin 294 milyar lira olduğunu belirtmek isterim. İştirak şirketlerimizin 2024 yılı bütçesi ise 222 milyar lira olacak. Dolayısıyla, toplam konsolide bütçemiz, 516 milyar liraya ulaşacak. 2024 yılında iştiraklerimiz dahil, yatırıma 145 milyar lira ayırdık. Böylece, Türkiye’de yerel yönetimler eliyle yapılacak bütün yatırımların dörtte birini, tek başımıza İstanbul olarak yine biz yapacağız.
2024 YILINDA DA BÜTÇEMİZDE EN BÜYÜK KALEMİ YATIRIM HARCAMALARI OLUŞTURUYOR: Son 5 yılda olduğu gibi, 2024 yılında da bütçemizde en büyük kalemi, elbette ki yatırım harcamaları oluşturuyor. Yatırımlar, bizim ‘demokrasi ve kalkınma’ idealleri üzerine inşa ettiğimiz yeni nesil belediyecilik modelimizin, ‘İstanbul Modeli’nin yapı taşıdır. Yatırımlar; adil, yeşil, yaratıcı İstanbul’a giden dönüşümlerin de hızlandırıcısıdır. Memnuniyetle ifade ediyorum ki bugün İstanbul, ‘Vizyon 2050 Strateji Belgemizdeki’ hedeflerin her birinde önemli yatırımlarını sürdürüyor. Vizyonumuz net, hedeflerimiz belli; yolumuz açık, azmimiz ve gençliğimizin de daim olduğunu her birinizin huzurunda belirtmek isterim. Öyle ki ‘150 Günde 150 Proje’ diyerek başladığımız hizmet maratonumuzu, ‘300 Günde 300 Proje’ ile sürdürdük. Bununla kalmayıp, ‘Yeni Yatırımlar Yani Atılımlar’ sloganıyla, her gün yeni bir temel atma, her gün yeni bir açılışla İstanbul’u yatırımlarla güçlendirmeye ve kalkındırmaya yüksek hızda devam ediyoruz.
2025 YILI SONUNA KADAR TOPLAM 45,7 KİLOMETRE YENİ METRO HATTINI TAMAMLAYIP İSTANBULLULARIN HİZMETİNE SUNACAĞIZ: Geride bıraktığımız 4,5 yılda gerçekleştirdikleri yıllık metro yapım hızının, İstanbul ve Türkiye tarihinde bir rekor olduğunu belirtmek istiyorum. Göreve geldiğimizden bu yana, toplam 47,3 kilometre metro hattının yapımını tamamladık. 2024 mart sonuna kadar; Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metro hattının Çekmeköy-Samandra arasındaki 6,5 kilometrelik kısmını ve Ataköy-İkitelli metro hattının Bahariye-Ataköy arasındaki 11,3 kilometrelik kısmını da tamamlayacağız ve vatandaşlarımızla buluşturacağız. Böylece, toplam 17,8 kilometre yeni metro hattını 2024 Mart sonuna kadar hizmete açacağız. Dolayısıyla, ilk dönemimizde 65,1 kilometre uzunluğunda raylı sistem hattının inşasını tamamlayarak, İstanbullu hemşehrilerimizle buluşturmuş oluyoruz. Bu da yıllık ortalama 13 kilometreye tekabül ediyor. Gururla ifade ediyorum ki bizden önceki 25 yılın ortalamasının 4 katından daha fazla metro hattını her yıl İstanbul’a kazandırmış oluyoruz. Bu atılım sayesinde, bugün İstanbul’un toplu ulaşımında yolculuk sayıları bakımından raylı sistemlerin payını yüzde 35’ten yüzde 42’ye çıkardık. Her yıl, yatırım bütçemizin yaklaşık yüzde 40’ını teşkil eden raylı sistem yatırımlarına bugüne dek, fiyat farkları dikkate alınarak, güncellenmiş değerleriyle, toplam 69 milyar lira bütçe ayırdığımızı vatandaşlarımızla paylaşmak isterim. 2024 bütçesinde ise raylı sistem yatırımlarını, bu yıla kıyasla yüzde 55 oranında artırarak, 33 milyar 338 milyon lira kaynak ayırıyoruz. Bu sayede, ikinci dönemimizde de raylı sistemlerde başlattığımız atılımı, hız kesmeden sürdüreceğiz. İkinci dönemimizde yeni açacağımız ilave 80,5 kilometre yeni hat ile İstanbul’a tekrar damgamızı vuracağız. Ümraniye-Ataşehir-Göztepe hattını; Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli hattının Samandra-Sultanbeyli arasını; Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey hattının Yıldız-Kabataş arasını ve Kaynarca-Pendik- Tuzla hattının Pendik Merkez-Kaynarca-Fevzi Çakmak arasını 2025 yılı sonuna kadar bitirip, toplam 45,7 kilometre yeni metro hattını tamamlayıp, hızlıca İstanbulluların hizmetine sunacağız.
HIZRAY, YILDA YAKLAS¸IK 550 MİLYON YOLCU TAS¸IYACAK: Bu vesileyle ikinci dönemimizin vizyon projelerine de ana başlıklar itibariyle değinmek istiyorum. Yeni nesil, ekspres metro olarak tasarladığımız HIZRAY, tam 74,5 kilometre uzunluğunda olacak ve tümü yeraltı olmak üzere, 13 istasyondan oluşacak. Yüksek hıza sahip olan HIZRAY, Beylikdüzü’nden Sabiha Gökçen Havalimanı’na 55 dakika gibi bir sürede ulaşım sağlayarak, günde ortalama 1,5 milyon, yılda yaklas¸ık 550 milyon yolcu tas¸ıyacak. HIZRAY, Avrupa ve Anadolu yakasındaki mevcut ve yapımı devam eden metro hatlarını doğu-batı ekseninde birbirine bağlayarak, mevcut metro hatları arası yolcu transferini en kısa ve kolay şekilde sağlayacak. Böylece artık 16 milyon İstanbullunun, şehrin her noktasına hızlı bir biçimde erişimi mümkün olacak. HIZRAY’ın proje çalışmalarını tamamladık, ihale hazırlık çalışmaları ve finansman görüşmelerini de hızlı bir biçimde sürdürüyoruz. En az bunun kadar kıymetli diğer bir projemiz Sefaköy-Beylikdüzü metro hattıdır. Bu proje; Büyükçekmece, Esenyurt, Avcılar, Beylikdüzü, Küçükçekmece ve Bakırköy ilçelerimizden de geçecek ve yaklaşık 4 milyona yakın hemşerimizin kent içi hareketliliğini ve hayat kalitesini artıracak bir projedir. Sefaköy-Beylikdüzü metro hattı, İstanbul’un bugüne kadar hiçbir raylı sistem yatırımı olmayan özellikle batı kesimine yapılacak ilk metro hattı yatırımı olacaktır. Şehrimizin toplam nüfusunun neredeyse dörtte birinin hayatını kolaylaştıracak ve yoğunlaşan trafiği de yüksek oranda rahatlatacaktır. Bu nedenle Sefaköy- Beylikdüzü metro hattına stratejik olarak önem veriyoruz.
CUMHURBAŞKANLIĞI’NDAN TEK BİR İMZA ALAMADIĞIMIZDAN, DIŞ FİNANSMAN KULLANIMI İÇİN GEREKLİ OLAN SÜREÇ TAMAMLANAMIYOR: İstanbul’un batısında D100 aksı boyunca inşa edilecek toplam 18,5 kilometre uzunluğundaki bu proje, Avrupa Yakası raylı sistem ağının entegrasyonu için de çok büyük öneme sahiptir. Sefaköy-Beylikdüzü metro hattının ivedilikle yapımına başlanması amacıyla, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile Yeşil Şehir Aksiyon Planı mutabakatı imzalayarak, ön protokol ile dış finansman temin sürecini harekete geçirdik. 2022-23 yılları kamu yatırım programlarına alınması için 3 kere, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na başvuruda bulunduk. Ancak Cumhurbaşkanlığı’ndan tek bir imza alamadığımızdan, dış finansman kullanımı için gerekli olan süreç ne yazık ki tamamlanamıyor. Hattın, entegre raylı sistem ağımız için önemi ve milyonlarca insan adına sağlayacağı kamu faydası düşünüldüğünde, bir an önce yapımına başlanması ve düşük maliyetli olarak finanse edilebilmesi için Kamu Yatırım Programı’na alınması öncelikli ve acildir. İstanbullular için elzem bir hizmettir. Kamu Yatırım Programı’na alınmamış olmasına rağmen, biz Sefaköy-Beylikdüzü hattının fizibilite ve projelendirme çalışmalarını tamamlayarak, süreci ilerletiyoruz. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na bir kez de burada, sizlerin huzurunda seslenerek, verilecek onayın İstanbul’a ve İstanbulluya yapılacak bu büyük hizmetin bir parçası olmak anlamına geleceğini ısrarla tekrarlıyor ve önümüzün açılmasını diliyor ve istiyoruz. Bu büyük vizyon projelerine ilave olarak, toplam 36 kilometre uzunluğundaki Üsküdar-Harem nostaljik tramvay hattının; Esenler Cadde tramvay hattının; Üsküdar-Kadıköy- Maltepe tramvay hattının; Eyüp-Bayrampaşa tramvay hattının; Sultanbeyli-Kurtköy metro hattının ve İTÜ-İstinye füniküler hattının fizibilite ve projelendirme çalışmalarını da tamamladık. 2025 ve sonrasında bu hatların teker teker temel atma ve açılışlarını yapacağız. Ayrıca 25 kilometre ve 16 istasyondan oluşan Söğütlüçeşme-Yenidoğan metro hattının proje ihale sözleşmesini bu yıl Mayıs ayında imzaladık; onun da çalışmaları hızla yürüyor.
METROBÜS İÇİN CUMHURBAŞKANLIĞI İMZASINI BEKLEMEDEN 252 YENİ OTOBÜZ ALIMINI GERÇEKLEŞTİRDİK: Metropol ulaşım stratejilerimizin bir diğer hedefi, metrobüs sisteminin dönüştürülmesidir. İstanbul’un önemli bir yükünü sırtlanan, ancak gerek karbon salınımı gerekse sağladığı kapasite, konfor ve güvenlik seviyesiyle yetersiz olan metrobüs sistemini dönüştürmek için de düğmeye bastığımızı İstanbullularla paylaşmak isterim. Bildiğiniz gibi, kısa vadede vatandaşlarımızı rahatlatmak için metrobüs sayısını artırmak istedik. Zira, 2015’ten itibaren metrobüs alımı yapılmamıştı. Ancak bununla ilgili bulduğumuz finansmanı kullanabilmemiz için gerekli izin Meclis’ten oy birliğiyle geçmesine rağmen, yaklaşık 3 yıldır Cumhurbaşkanlığı’nda imza bekliyor. Biz, bu engellemeye rağmen durmadık ve öz kaynaklarımızla 252 yeni, yüksek kapasiteli metrobüsün alımını gerçekleştirdik. İlave olarak, sözleşmesini imzaladığımız 12 metre uzunluğundaki 150 solo otobüsü ocak ayından itibaren hizmete alacağız. Bu sayede günlük yolcu taşıma kapasitesini yüzde 20 artırdık, ancak bunu yeterli bulmuyoruz. Bu sistemi tamamen dönüştüreceğiz. Yüzde 100 elektrikle çalışan, sıfır emisyon değerine sahip, konfor standartları bakımından metro ile eşdeğerde olan, güvenlik anlamında ise insani hata faktörünü devreden çıkararak otomatik rota takibi yapabilen yeni sistemi çok yakında İstanbul’a tanıtacağız.
İŞ BAŞINA GELDİĞİMİZDEN BU YANA, TOPLAM 17 MİLYAR 763 MİLYON LİRA SOSYAL BÜTÇE KULLANDIK: Ulaşılabilir İstanbul hedeflerine bugüne kadar Fen İşleri marifetiyle, toplam 5,8 milyar lira ulaşım yatırımı gerçekleştirdik. Söz konusu çalışmalar çevre, yeşil alan ve alt yapı yatırımları, deniz ulaşımı, yerli üretim tekneler ve vagonlar, akıllı şehir uygulamaları, atık yönetimi, ‘yeşil enerji’ yatırımları, İstanbullu çiftçilere tarımsal destek, balıkçılara ve arıcılara malzeme desteği, Bölgesel İstihdam Ofisleri aracılığıyla 152 bin İstanbulluya özel sektörde istihdam sağlanması, ihtiyaç sahibi vatandaşlara farklı alanlarda sağlanan sosyal yardımlar, Enstitü İstanbul İSMEK ile meslek edindirme çalışmaları, üniversite öğrencilerine verilen karşılıksız eğitim desteği, Kurban ve Ramazan Bayramı destekleri, Halk Süt, Eğitim Destek Paketi, Evlilik Destek Paketi, geçmiş dönemde sayıları sıfır olan, yeni dönemde açılan öğrenci yurtları ve Yuvamız İstanbul Kreşleri. Özetle; iş başına geldiğimizden bu yana, toplam 17 milyar 763 milyon lira sosyal bütçe kullandık. 2024 bütçesinde ise, kent yoksulluğu ile mücadele ve ‘Adil İstanbul’ vizyonu alanına, tam 14 milyar 334 milyon lira kaynak ayırdık.
2024’TE ÇOCUKLARIMIZA 4 MİLYAR, GENÇLERİMİZE 2,6 MİLYAR LİRA BÜTÇE AYIRIYORUZ: İBB tarihinde özellikle çılgın proje kavramını çocuklarımıza yapılan yatırım olarak tanımladığımızı buradan duyurmak isterim. Çocuklarımız için bugüne kadar harcadığımız tutar, 1,3 milyar lira olarak gerçekleşmişken, 2024 yılında bu alana 4 milyar liralık kaynak ayırıyoruz. Aynı şekilde gençlerimizi desteklemek için, bugüne dek 2 milyar 100 milyon liralık bütçe kullandık. 2024 yılında gençlere ayırdığımız bütçeyi 2 milyar 688 milyon liraya çıkarıyoruz. Böylece şu anda faaliyette olan 5.191 öğrenci kapasiteli 14 yükseköğrenim yurdu sayısını hızla artıracağız ve gençlerimize bu ilham verici şehirde yalnız olmadıklarını hissettireceğiz. Diğer yandan tarihimizde ilk kez gençlerimiz ve ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız için 9 Kent Lokantası açtık. Öğrencilerimizin ve ihtiyaç sahibi İstanbulluların sağlıklı, nitelikli yiyeceğe onurlarıyla erişmesine imkân sağladık.”
DEPREM BÖLGESİ YARDIMLARI
İBB’nin, 11 ilde yıkıma neden 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde, “Zor anında İBB yanında” anlayışıyla etkin bir yardım seferberliği başlattığına dikkat çeken İmamoğlu şunları söyledi:
“Bölgeye intikal eden ekiplerimiz, iş makineleri ve hizmet araçlarımızla altyapı iyileştirmeden sosyal hizmet çalışmalarımıza, sağlık hizmetlerinden kent temizliğine kadar çeşitli alanlarda hizmet verdik; vermeye de devam ediyoruz. Ekiplerimiz, arama kurtarma faaliyetleri kapsamında, tam 561 vatandaşı enkaz altından canlı çıkartmıştır. Bölgede 4 ayrı noktada kurduğumuz sağlık merkezlerimiz ve mobil hizmet veren sağlık ekiplerimizle, 100 binin üzerinde depremzedeye hizmet verdik. Hatay ve ilçelerinde geçici barınma alanları, çadır kentler kurduk. Depremzedelere çadır ve konteyner dağıttık. Toplam 2 milyonun üzerinde depremzede vatandaşımıza, üç öğün yemek hizmeti verdik. Antakya’da 201’i konut ve 21’i ticari olmak üzere, toplam 222 birimden oluşan, yaklaşık bin kişinin yaşayacağı ‘KİPTAŞ Antakya Geçici Barınma Alanı’nı hızla hizmete açarak, Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne devrettik. Ayrıca, bölgeye toplam 782 bin 277 adet insani yardım kolisi ve 260 ton yakacak gönderdik. İlave olarak, İstanbulluların desteğiyle topladığımız, 704 tır yardım malzemesi ve ekipmanı de depremzedelere ulaştırdık. Bölgedeki çocuklarımızın eğitimi sekteye uğramasın diye mobil ders atölyeleri kurduk; gezici kütüphaneler gönderdik; tiyatro, sinema gösterileri, sosyal etkinlikler yaptık. Yüce Rabbimden bizlere böyle bir acıyı bir daha yaşatmamasını diliyor, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha rahmet diliyorum.”
TÜRKİYE GENELİNDE VERİLEN DESTEKLERDEN ÖRNEKLER
“İstanbul dışına verdiğimiz destek, sadece deprem bölgesiyle sınırlı değil” diyen İmamoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“-Hakkari Yüksekova’da 700 daireli polis lojmanı,
– Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü hizmet binası,
– Erzurum’da bin kişilik Çevik Kuvvet hizmet binaları,
– Siirt İtfaiye İstasyonu ve Mezbahanesi,
– Rize Fındıklı’da Sosyal Yaşam Merkezi,
– Bilecik Bozüyük’de Anı Evi ve Seyir Terası,
– Kars’da Susuz Kazım Karabekir Mahallesi Hayvan Pazarı,
– Çorum Mecitözü Belediyesi Kültür Merkezi,
– Bartın Amasra Anı Mekanı ve Cumhuriyet Meydanı,
– Edirne İpsala’da Cumhuriyet Meydanı,
– Elazığ Sürsürü Mahallesi Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi,
– Gümüşhane’de Mustafa Canlı Bilim ve Sanat Merkezi, bu desteklerimizin sadece bir bölümü.”
İBB Başkanı İmamoğlu, olası İstanbul depremi için yürüttükleri çalışmaları hakkında da bilgi vererek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“4 YIL İÇERİSİNDE 91 ADET NAZIM İMAR PLANI’NI GÜNCELLEDİK: Göreve geldiğimizden bu yana, İstanbul’un bu acil sorunlarının çözülmesi gerektiği bölgelere odaklanarak, deprem öncelikli, bilimsel, katılımcı, şeffaf, sosyal adalet ve kamu yararını ilke edinen bir planlama seferberliğini başlattık. Bütüncül olarak İstanbul’un geleceğini şekillendirecek ‘İstanbul Vizyon 2050 Strateji Belgesi’nden alt ölçekli tüm imar planı çalışmalarına kadar, tarihi bir sürecin başlangıcını yaptık. 4 yıl içerisinde 91 adet Nazım İmar Planı’nı güncelledik, 57 bölgede de halen çalışmalarımız sürüyor. Yüzbinlerce insanımızın yaşadığı bu mahallelerde, nazım ve uygulama planlarının yürürlüğe girmesi ile birlikte vatandaşlarımız, birçok bölgede 40-50 yıldır bekledikleri tapularına kavuştular; depreme dayanıklı yapılaşma süreçlerini başlattılar. Avcılar’dan Pendik’e, Ataşehir’den Ümraniye’ye, 39 ilçemizde başlattığımız bu seferberlik sürecine destek olan tüm Meclis üyelerimize gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. Bununla birlikte kentsel dönüşümü desteklemek adına, önemli bir imar düzenlemesini de hayata geçirdik. Biliyorsunuz; vatandaşlarımızın bir kısmı, zamanında imar planına uygun ruhsat alıp yaptıkları binalarını, sonrasında yapılan planlarda imar hakları azaltıldığından dolayı yenileyemiyordu. 36 ilçemizde, vatandaşlarımızın zamanında ruhsatına uygun olarak yaptıkları binaları yenileyebilmeleri için, şayet zemini uygun ve herhangi bir koruma alanı ve kamusal donatı alanında kalmıyorsa, imar haklarını koruyacak ve böylelikle binalarını dönüştürebilecek düzenlemeyi biz yaptık. Bu sayede, senelerdir dönüşemeyen yapılarda dönüşüm sürecini başlattık ve hızlandırdık.
DEPREM GÜVENLİĞİ SIFIR OLAN 318 BİNADA TAHLİYE VE YIKIM İŞLEMLERİNİ BAŞLATTIK: Dayanıklı ve deprem dirençli bir İstanbul için, 14 daire başkanlığımızın yanı sıra; İSKİ, İGDAŞ, KİPTAŞ, BİMTAŞ, İMAR AŞ ve diğer iştirak şirketlerimizle yürüttüğümüz çalışmalarda, toplam 18,8 milyar lira bütçelik, 52 farklı projemizi tamamlamış bulunuyoruz. 2019 yılından beri hızlı tarama ile bina inceleme yöntemini kullanarak, bina bazında risk tespitleri yapıyoruz ve bu kapsamda 110 bin binayı ziyaret ettik. Çoğu 6 Şubat depremi sonrası olmak üzere, 160 bin yeni başvuru aldık. Ve bunlardan 35 bin binada taramalar yaptık. Hızlı tarama ile yaptığımız incelemelerde, İstanbul genelinde 318 binada deprem güvenliğinin hemen hemen hiç olmadığını belirledik, bu binaların tahliye ve yıkım işlemlerini başlattık. İkinci etapta yer alan bin 238 bina için, Meclis kararımızı aldık ve halen saha çalışmalarımız devam etmektedir. Şimdiye kadar 132 binada resmi işlemler başlattık, yıkım süreçlerini yönetiyoruz. 132 binanın süreci tamamlandığında bin 400 aile tahliye edilmiş olacak. Yıkımı tamamlanan binalarda ve ‘E Sınıfı’ olarak tespit ettiğimiz tüm riskli yapılarda hem mülk sahiplerine hem de kiracılarına aylık 4 bin 500 lira kira desteği biz önerdik ve Meclis’den çıkardık. Hızlı tarama yöntemi ile deprem güvenliği tespit edilecek 115 bin bina için çalışmalarımız devam ediyor.
ŞEHRİMİZİN TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASINA DA DAYANIKLILIK KAZANDIRDIK: 1 milyar 545 milyon lira tutarındaki kaynağı, kent estetiği yatırımına dönüştürerek İstanbul’a birbirinden güzel birçok meydan, cadde ve bağlantı yolu kazandırdık. Pandemi boyunca 50’ye yakın noktada yaptığımız alt yapı çalışmalarıyla, onlarca yıldır devam eden su baskınları sorununu şehrimizde kalıcı olarak çözdük. İstanbul’a değer kazandırmaya aynı süratle devam edebilmek için, 2024 yılı bütçesinde Fen İşleri’ne 25 milyar 850 milyon lira yatırım bütçesi ayırdık. Bu doğrultuda ‘Dayanıklı İstanbul’ hedefinde ilerlerken, şehrimizin tarihi ve kültürel mirasına da dayanıklılık kazandırdık. Kültürel mirasın deprem kırılganlığına yönelik önceliklendirme çalışmasını, Kandilli Rasathanesi Deprem Mühendisliği ile beraber hazırladık. Bugüne kadar 62 adet kültür varlığımızın güçlendirilerek restore edilmesi için 2 milyar liralık bütçe kullandık. Devam eden 40 adet restorasyon için ise 1,5 milyar lira bütçe ayırdık.
İBB MİRAS ELİYLE İSTANBUL’UN BİNLERCE YILLIK GEÇMİŞİNİ İHYA ETMEYE DEVAM EDİYORUZ: İBB Miras eliyle İstanbul’un binlerce yıllık geçmişini ihya etmeye devam ediyoruz. İBB Miras ekiplerimizce bugüne kadar; 180 çeşme, 420 tarihi hazire, 13 tarihi türbe ve 18 anıtın aralarında yer aldığı toplam 680 kültür varlığında bakım ve onarım çalışmaları yürüttük. Aralarında Yerebatan Sarnıcı, Moda, Beşiktaş ve Kadıköy İskeleleri, Cendere Sanat Müzesi, Anadolu Hisarı, Taş Mektep, Yedikule Gazhanesi gibi yapıların bulunduğu 21 miras eserinin kapsamlı restorasyonunu gerçekleştirdik. Rumeli Hisarı, Haldun Taner Sahnesi, Muammer Karaca Sahnesi, Çubuklu Siloları, Taksim Maksemi, St. Pierre Han, Helva-i Yakup Tekkesi, Nafi Baba Haziresi gibi birbirinden değerli 18 ayrı restorasyon çalışmamız da devam ediyor. Bir yandan eşsiz mirasımızı korurken, diğer yandan bunları yeni kültür alanları olarak İstanbul’un hizmetine sunuyoruz. Bunun en güzel örnekleri; Hasanpaşa Gazhanesi’nde hayat bulan Müze Gazhane, İETT Beyazıt Kuvvet Merkezi’ndeki Kütüphane Troleybüs, Cendere Pompa İstasyonu’nda yaptığımız Cendere Sanat, Feshane-i Amire’de hayat bulan Artİstanbul Feshane, Gülhane Parkı Sarnıcı’ndaki Gülhane Sanat, Fener Evleri’ndeki Haliç Sanat, Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi, Bebek Sarnıcı’nda yer alan Bebek Sanat, Metrohan, Taş Mektep, Anadolu Hisarı Müzesi ve Beyoğlu Sineması’dır. Ecdat yadigârı yapılarımızın bakım ve onarımı için, bugüne dek 2 milyar 14 milyon liralık yatırım gerçekleştirdik. Bu kalem için 2024 bütçesinde 1 milyar 900 milyon lira kaynak ayırdığımızı da bilmenizi isterim. Diğer taraftan müze tefrişatı için 2019’dan bu yana 484 milyon lira yatırım yaptık. 2024 bütçesinde aynı kalem için 1 milyar 815 milyon lira kaynak ayırdık.
MİLLİ BAYRAMLARIMIZI, İSTANBULLULARIN COŞKUSUYLA KUTLAMAYI ÇOK SEVİYORUZ: Şunu da gururla söylüyorum ki biz, milli bayramlarımızı, İstanbulluların coşkusuyla kutlamayı çok seviyoruz. 16 milyon İstanbulluyla böylesine coşkulu kutlayınca, milli bayramlarımızın tadına çok daha fazla varıyoruz; gururunu çok daha fazla yaşıyoruz. Büyük bir memnuniyetle hatırlatmak isterim ki; göreve geldiğimizden bu yana, İstanbul’da 41 yeni kütüphaneyi hizmete açtığımızı duyurmak isterim. Kütüphanelerin içini kitaplarla doldurduk; gençlerimizi insanlığın bilgi birikimiyle buluşturduk. Kütüphaneleri açtığımızda, aslında her zaman söylediğim bir şey vardı. ‘Bazen bir kişinin hayatını değiştirirsiniz, o bir kişi, bütün dünyanın yaşamını bambaşka bir yere taşıyabilir.’ Çok özel bir hikaye; geçenlerde tesadüfen bir arkadaşımdan dinledim. Sancaktepe Sarıgazi’de açtığımız Yaşar Kemal Kütüphanesi’nde her gününü geçiren Mahir (Mahir Ali Taş) isimli çocuğumuz, 2023 LGS’de 500 tam puan alarak, Kabataş Erkek Lisesi’ne girdi. Dolayısıyla bir belediye yöneticisi için, bir kamu yöneticisi için bundan daha büyük gurur duyulacak başka bir şey yok. O bakımdan çocuklarımızın hayatını değiştirmek, gençlerimiz veya insanlarımızın bu kaynaklardan yararlanmalarını sağlayarak, onları geleceğe hazırlamak; herhalde en büyük hedefimiz olsa gerek. Biz bu projelerimizle sadece kamu hizmetlerine erişimde adaleti ve fırsat eşitliğini sağlamıyoruz, şehrimizin ve ülkemizin geleceğini şekillendirecek yeteneklerin de önünü açıyoruz.
HİZMET VE YATIRIMLARIMIZLA İSTANBULA ÖZGÜRLÜKÇÜ VE YENİLİKÇİ BİR SOSYAL HAYAT KAZANDIRDIK: Tüm bu hizmet ve yatırımlarımızla, İstanbul’a özgürlükçü ve yenilikçi bir sosyal hayat kazandırdık, kazandırıyoruz. İlk kez bu şehrin çocuklarına kreşleri biz açtık. ‘Süt her çocuğun hakkıdır’ diyerek, ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına ilk kez ücretsiz Halk Sütü biz ulaştırdık. İlk kez biz, Anne Kart ile 0-4 yaş arası çocuklu annelerin toplu taşıma araçlarından ücretsiz faydalanmasını sağladık. İBB tarihinde ilk kez, üniversiteliler için güvenli, kaliteli ve iyi hizmet veren öğrenci yurtlarını biz açtık. Yüz binlerce üniversite öğrencisine karşılıksız öğrenim desteğini ilk kez biz verdik. Öğrenciler için ders atölyeleri açtık; lise ve üniversiteye hazırlanan öğrenciler için hazırladığımız soru bankalarını ilk kez biz ücretsiz olarak ulaştırdık. Oda Müziği Festivali, Barok Müzik Festivali, Yazı Kültürü Festivali, Gezici Film Festivali, İstanbul Koro Festivali, Semt Festivalleri, Adalar’da Caz Festivali, SİNEMADA, Genç Günler Festivali, Çocuk Hakları Festivali ve Okula Dönüş Festivali gibi festivalleri İstanbul’a kazandırarak, sinema, tiyatro, konser, atölye, söyleşi, şiir dinletisi ve sergiler başta olmak üzere çok geniş bir yelpazede kültürel etkinliği İstanbul’un günlük rutini haline getirdik. Toplumun her kesiminin müziğe ulaşılabilirliğini sağlamak için “Semtimde Orkestra” projesi kapsamında ücretsiz konserlerle ilk kez müziği vatandaşın ayağına kadar götürdük. Olimpik vizyonu şehrimizin vizyonuna eklemlemek amacıyla 2027 Avrupa Oyunları ile 2036 Olimpiyat Oyunları ve Paralimpik Oyunlarını İstanbul’a getirme kararlılığımızı ortaya koyarak ilk kez ülkemizin başarmış insanlarından oluşan Olimpiyat Çalışma Grubunu kurduk; ilgili uluslararası kuruluşlarla görüşmelere başladık. Dar gelirli vatandaşlarımızın kaliteli ve uygun fiyatlı gıdaya ulaşabilmesi için ilk kez biz Kent Lokantaları açtık. Halk Bakkal ile ilk kez biz, hem ekonomik zorluk yaşayan mahalle bakkallarımıza destek olduk, hem de sosyal destek alan vatandaşlarımıza kolay alışveriş olanağı sağladık. Kendi ekiplerimizin tasarladığı İstanbul’un ilk yerli deniz taksilerini yine biz ürettik.
İSTANBUL’UN İLK KATILIMCI BÜTÇESİNİ İLK KEZ BİZ İSTANBULLULARIN OYLARIYLA HAZIRLADIK: Elektrikli araç şarj sistemleri markamız olan Şarjpark’ı biz hayata geçirdik. İstanbul’un ilk katılımcı bütçesini ilk kez biz İstanbulluların oylarıyla hazırladık; katılımcılığı bütçe dahil hayatımızın her alanının merkezine koyduk. İlk kez bizim geliştirdiğimiz Askıda Fatura ile tüm dünyaya örnek olan bir dayanışma ağı kurduk. Yenidoğan desteği, evlilik desteği, beslenme desteği gibi farklı kesimlerin farklı ihtiyaçlarına hitap eden yardım ve destekleri ilk kez biz vererek dayanışma genini İstanbul’un DNA’sına işledik. İlk kez bizim dönemimizde Özel Gereksinimli Bireyler Eğitim Merkezi ÖZGEM’i açarak, başta otizmli olmak üzere gelişimsel yetersizliği bulunan çocuklarımıza ve ailelerimize eğitim, terapi ve destek hizmetleri sunduk. İlk kez bizim dönemimizde hizmete açtığımız Yaşam Merkezleri ile bölgesel ihtiyaçlara göre içinde spordan eğitime, sağlıktan istihdama farklı hizmetlerimizi tek adreste barındıran sosyal yaşam alanları oluşturduk. Kadın istihdamında ilklere imza atarak, otobüs şoföründen, itfaiyeciye tüm alanlarda kadınlara istihdam sağladık. Türkiye tarihinde ilk kez bizim açtığımız Bölgesel İstihdam Ofislerimizle iş arayanları ve işverenleri buluşturduk; İstanbulluların özel sektörde istihdamına aracı olduk. İstanbul metrolarında hemşerilerimize ücretsiz internet hizmetini ilk biz sağladık. Farklı inanç ve mezhepten vatandaşlarımızın ibadetlerini yerine getirmelerini sağlamak için ilk kez İnanç Masası’nı biz kurduk. Bu şehrin tarihinde ilk kez, vatandaşlarımız son yolculuğunda kendi inancına göre belediyeden eşit hizmet almaya bizim zamanımızda başladı.
BAŞKANLIK LOJMANLARI OLAN FLORYA’DAKİ 13 VİLLAYI İSTANBULLULARIN KULLANIMINA AÇTIK: 2019’dan önce başkanlık lojmanları olan Florya’daki 13 villayı İstanbulluların kullanımına açtık. Burada ilk kez bizim kurduğumuz İstanbul Planlama Ajansının kapıları geleceği hayal eden herkese açıldı. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada bir ilk olarak hizmete açtığımız şehir süper uygulaması İstanbul Senin’i biz geliştirdik ve hizmete açtık. ‘İstanbul Senin’ ile bir çok belediye hizmetlerine vatandaşın mobil cihazlardan ulaşmasını ve hayatlarını kolaylaşmasını sağladık. Tech İstanbul Girişimcilik merkezlerini ilk kez kurarak teknoloji üreticilerinin, kullanıcılarının ve yatırımcılarının bir araya gelmesinden doğan girişimci ruhu şehrimize biz kazandırdık. Yine ilk kez hayata bizim hayata geçirdiğimiz ‘Söz Senin’ uygulamasıyla, İstanbulluların her konudaki görüş ve fikirlerine başvurduk, beklentilerini hayata geçirdik. Göreve gelir gelmez kurduğumuz İstanbul Kent Konseyi ile şehrimizde yerel demokrasinin gelişmesini ve yaygınlaşmasını biz sağladık. Yerel demokrasinin ana aktörlerinden olan muhtarlarımız için ilk kez bizim kurduğumuz İstanbul Muhtarlar Akademisi ile yönetişim ve yerel yönetim yetkinliklerine yatırım yapmalarına imkân sağladık. Katılımcılık ve şeffaflık ilkemizin bir göstergesi mahiyetindeki Açık Veri Platformunu kurarak, İBB tarihinde ilk defa İstanbul’a ait tüm verileri açık formatta kamuoyu ile biz paylaştık.
SADECE İSTANBUL’DA DEĞİL, İBB’DE DE BÜYÜK BİR DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜME İMZA ATTIK: Biz, sadece İstanbul’da değil, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde de büyük bir değişim ve dönüşüme imza attık. Bir ilke imza atarak, İstanbul’da ilk defa işçilerin sağlığının korunması amacında birleşen, işçi ve işverenlere hizmet veren İş Sağlığı Güvenliği ve Meslek Hastalıkları Araştırma Merkezini kurduk. Vatandaşlarımızın beklenti ve taleplerine çok daha hızlı ve isabetli cevap verebilmek için, organizasyon yapımızı yeniledik. Muhtarlık İşlerini, Basın Yayın ve Halkla İlişkileri, AKOM’u Daire Başkanlığı düzeyinde organize ederek, bu alanlardaki hizmet kalibre ve kapasitemizi artırdık. İklim Değişikliği Müdürlüğü, Kentsel Ekolojik Sistemler Müdürlüğü, Çocuk Hizmetleri Müdürlüğü, Kalite ve Yönetim Sistemleri Müdürlüğü gibi yeni müdürlükler tesis ederek, bu uzmanlık alanlarında etkinliğimizi artırdık. İş süreçlerimizin otomasyon ve teknoloji altyapısını güçlendirerek, iş verimliliğimizi artırdık. Çalışanlarımızın kişisel ve mesleki gelişimine yatırım yaparak, çalışan haklarını güvence altına alarak, çalışan memnuniyetini ve aidiyetini artırdık. Genç Yetenek Gelişim Programı ile 3 bin 617 genç çalışanımıza hem mesleki hem de kişisel bilgi ve becerilerini artırmaları, iş hayatına hazırlanmaları, ‘Geleceğin Cesur Liderleri’ olmaları için yetenek altyapısı kazandırdık. Genç Liderlik Gelişim Programı ile 2 bin 224 genç yöneticimize, liderlik yeteneklerini keşfederek, Belediyemizin geleceğine yön verecekleri yetkinlik seti kazandırdık.
İSTANBUL’U DÜNYA ŞEHİRLERİ ARASINDA HAK ETTİĞİ YERE GETİRDİK: Aynı zamanda İstanbul’un dünya şehirleri arasındaki yerini de güçlendirdik. Göreve geldiğimiz günden bu yana dünyanın dört bir yanından belediye başkanları başta olmak üzere yabancı misyon temsilcileri, yerel yönetim örgütleri ve finans kuruluşları ile yakın ilişkiler kurduk, var olan ilişkilerimizi güçlendirdik. Bugüne kadar 95 büyükelçi ve heyeti, 99 başkonsolos ile 3 diplomatik temsilci ve heyetleri ile görüştük. C40 Ağı’yla, ilk kez bizim geliştirip kurucusu ve lideri olduğumuz B40 Ağı’yla da 88 belediye başkanı ve heyeti ile 5 yerel yönetim temsilcisiyle bir araya geldik. Balkanlar’da muazzam bir şehirler arası ilişki tesis ettik. Göreve geldiğimizden beri 554 ayrı faaliyet ile toplamda 3 bin 30 yabancı heyet mensubuyla birebir görüşerek, kırılması zor bir rekora imza attık. Geçen ay gerçekleştirdiğimiz Mega Şehirler Zirvesi ile İstanbul’un dünyanın mega şehirleri arasındaki yerini tescil ettik.
MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR: Tüm bunları hangi koşullarda başardığımıza da değinmek isterim Göreve geldiğimizden beri bize uygulanan engellemeleri, hak ve mülklerimize el koymaları, önümüze her gün çıkarılan bir başka orantısız vesayet bariyerlerini, her birimize, her bir şirketimize gönderilen ve eşi tarihimizde görülmemiş sayıdaki teftişleri saymıyorum… Aynı zamanda mesnetsiz suçlamalar, çalışanlarına ‘terörist’ yakıştırmaları, şahsıma yapılan bir kısım hukuksuz yargı, karar ve süreçlerini de buradan tekrar sizlere hatırlatmak isterim. Bizim elimizde olmayan ekonomik parametrelerden kaynaklanan zorlukları da özetlemek istiyorum. Eğer sağlıklı büyüyen, istikrarlı bir ülke ekonomisine sahip olsaydık, biz, bu mega şehri, güzel İstanbul’umuzu kat be kat daha fazla şahlandırırdık. 2018’den beri içinde çalkalandığımız kur krizi ve bu tarihten itibaren tekrarlanan basiretsizliklerle her gün artan ekonomik kriz, hayatın her alanında olduğu gibi Belediyemizin maliyetlerini de çok dramatik biçimde artırdı. Geride bıraktığımız 5 yıl gibi kısa bir sürede tüm mal ve hizmetlerin fiyatları öyle astronomik oranlarda arttı ki, gelişmiş ekonomilerin bir yılda yaşadığı enflasyonu biz bazen haftada, bazen ayda yaşıyoruz. Şimdi dünyada enflasyon düşüş trendine girmişken, bizde artmaya devam ediyor. Hem de ne artış! Eskiden, ‘3 ay sonra tamam, önümüzdeki yılın ortasında düşecek’ denilen enflasyon, resmi raporlarda ve söylemlerde bile ‘2026’da düşecek’ diye değiştirildi. Artık mızrak çuvala sığmıyor.
TÜRKİYE’MİZ DERİN EKONOMİK KRİZLE BOĞUŞUYOR: Hepimiz biliyoruz ki Türkiye’miz bu derin ekonomik krizle boğuşuyor. Görülmemiş bir enflasyon fırtınası, fiyatların her gün bir önceki güne kıyasla artıyor olması, kaçınılmaz olarak bizim bütçemizi de olumsuz etkiliyor. Tüm hizmetlerimizin ve yatırımlarımızın maliyetinin kat be kat arttığı bu süreçte, yatırımlarımızı öz kaynaklarımızla finanse etmenin yanı sıra, doğru borç yönetimi yaparak, 4,5 yılda 7,8 milyar lira iç kredi kullandık. Bunun karşılığında 11,1 milyar lira iç borç geri ödedik. Bu süre zarfında, düşük faizli kredi veren kamu bankaları ve İller Bankası’na sayısız başvuru yapmamıza karşın, aldığımız kredi ne kadar? Sıfır! Kamu bankalarından tek kuruş kullanamadık. Metro inşaatlarına 1,5 milyar euro nakit ödeme yapmanın yanı sıra, önceki dönem alınan krediler için de 1 milyar Euro dış borç ödemesi gerçekleştirdik. 2019 Haziran’ından bu yana, bugünkü kurlarla 79 milyar lira dış borcu geri ödedik. Bununla birlikte hükümet, kendi yaparak bize devrettiği metrolar karşılığında 4,2 milyar lirayı, son 9 ayda olmak üzere, bizden tahsil ettiler.
GÖREVE GELDİĞİMİZ 2019’DAN BU YANA, 62 MİLYAR LİRA KUR FARKINA MARUZ KALDIK: Tam da bu noktada çok önemli bir hususu daha dikkatinize sunmam gerekiyor. Göreve geldiğimiz 2019 haziranından bu yana, ne kadar kur farkına maruz kaldık biliyor musunuz? Tam olarak 62 milyar lira! Yani 2019 haziranından bu yana, bugünkü kurlarla 79 milyar lira toplam borç geri ödemesi yapmamıza karşın, kur artışından kaynaklı 62 milyar liralık ilave maliyete de maruz kaldık. Yani neredeyse ödediğimiz borç tutarı kadar bir kur maliyeti de sırtımıza binmiş durumda. Üzülerek söylüyorum ki ekonominin bu denli yanlış yönetilmesi sebebi ile uğradığımız bu kur zararı ile bugünkü kurla hesaplansa dahi ne yapardık biliyor musunuz? 45 kilometre daha metro yapardık. Bu, sırf kur artışının bize yüklediği maliyet. Bir de enflasyonun yarattığı fiyat artışından kaynaklanan ilave maliyetler var. Girdi maliyetlerimizde, işçilik maliyetlerimizde, yapım maliyetlerimizde nereden baksanız 4-5 kat artış oldu. Ancak bu anormal seviyedeki kur ve fiyat artışlarına rağmen, akılcı ve basiretli finansal yönetim sergileyerek, İstanbul’un her yanında ciddi ve büyük yatırımlar ve açılışlar yapmaya devam ediyoruz. Üstelik bunu, görev süremiz esnasında merkezi hükümetin 2 ‘tasfiye kararnamesi’ çıkararak kamu müteahhitlerine fesih hakkı vermesine rağmen başardık. İhalelerin yükleniciler tarafından tek taraflı iptal edilebildiği, makro ekonomik belirsizlikler sebebiyle onlarca ihalenin yaklaşık maliyet oluşturulamaması sebebiyle iptal edildiği bir dönemde başardık
GİRDİ VE ÜRETİM MALİYETLERİMİZ KAT BE KAT ARTTIĞI HALDE, BELEDİYE YÖNETİMİNDE FİNANSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ BAŞARDIK: Bu aşırı yüksek enflasyon ve kur artışı karşısında, gerçekçi bir değerlendirme yapabilmek için, borçluluk durumumuza döviz cinsinden bakacak olursak; Haziran 2019 tarihinde devraldığımız tüm borçların, iç kredi, dış kredi, kamu kurumlarımıza ve yüklenicilere olan tüm borçların, toplam tutarı 4 milyar 57 milyon Euro’ydu. 30 Eylül 2023 itibariyle ise iç, dış, kurum ve yüklenicilere olan tüm borçlarımız, toplam 3,4 milyar euro. Özetle; devlet bankalarının tek kuruş kredi vermeye yanaşmadığı ve her geçen gün yeni bir engelin çıkarıldığı bu dönemde yaptığımız yüzlerce yatırım ve atılıma rağmen, döviz cinsinden hesaplayarak reel rakamlarla bakacak olursak, belediyemizin borçlarını azalttık. Üstelik de ülke yönetiminde ısrar edilen akıl dışı ekonomi politikalarının sonucunda, girdi ve üretim maliyetlerimiz kat be kat arttığı halde, belediye yönetiminde finansal sürdürülebilirliği başardığımız için gurur duyuyorum. Buradan hepinizin huzurunda, bütün yönetici kadromuzu, bütün çalışma ekibimizi, bütün emekçi kardeşlerimizi tebrik ediyor ve onları alkışlamanızı istiyorum.
HER AŞAMADA BÜTÇE DİSİPLİNİNE SADIK KALDIK, BÜTÇEMİZE BEREKET KAZANDIRDIK: İş başı yaptığımız günden bugüne ne yaptıysak, ‘Stratejik Planımız’ doğrultusunda yaptık. İstanbul’un sorunlarını, İstanbulluların talep ve beklentilerini dikkate alarak çözdük, çözmeye de devam ediyoruz. Ecdadımızdan miras bu aziz şehirde yaşam kalitesini yükseltmek, İstanbulluların yaşamaktan mutlu olduğu bir kent olmasını sağlamak için çalıştık. Bütçe kullanırken, yatırım kararlarımızı fayda-maliyet analizine dayandırarak, kamusal faydası yüksek yatırımlara önem ve öncelik verdik. İsrafa, ihmale ve iltimasa izin vermedik. Her aşamada bütçe disiplinine sadık kaldık, bütçemize bereket kazandırdık. Bu vesileyle sevgili İstanbullulara, ikinci dönemimizde de aynı prensipler ışığında, aynı disiplin ve motivasyonla yatırım ve hizmetlerimize devam edeceğimize, hepinizin huzurunda söz ve teminat veriyorum. 4,5 yıl süren ilk dönemimizde başardığımız tüm işler, bu bereket ve motivasyonun sonucudur. İkinci dönemde tam yol ileri diyerek, bu millete ve benzersiz şehre hizmet etmeye devam edeceğiz. Adil, yeşil ve yaratıcı İstanbul vizyonunda devam edeceğiz. Şehrimizin ve ülkemizin, özgür, mutlu ve müreffeh olmasını sağlamak için, dün olduğu gibi, yarın da büyük bir azim ve inançla çalışmaya devam edeceğiz. Mutlaka ama mutlaka, şehrimizin ve ülkemizin hak ettiği yere ulaşması adına üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Bu yolda ekibimize, milletimize ve siz değerli arkadaşlarıma inancım tamdır. Bu vesileyle ikinci dönemimizin ilk bütçesi olan 2024 yılı bütçemizin İstanbul’a hayırlı olmasını diliyor, hepinize teşekkürlerimi sunuyorum.”
MUHALAFET SIRALARINA “YÜZDE 70’LİK BOŞLUK” GÖNDERMESİ
İmamoğlu konuşmasını, “2024 bütçesi, halkımıza ait bir bütçedir. Bütçenin hakkını vereceğiz. Yüksek bir inançla ve tam motivasyonla, eksiksiz bu zaman dilimini dinlediğiniz için, motivasyonu düşen ve önümüzdeki yılda muhtemelen sıralarını boşaltacak olan arkadaşlarımızın bu bütçeyi yüzde 70’e yakın eksik bir şekilde dinlemelerini, ikinci döneme olan motivasyonlarının bir göstergesi olarak altını çiziyor, hepinize yürekten teşekkür ediyorum” sözleriyle tamamladı.
Haber: OKTAY YILDIRIM Kamera: ADEM KARABAYIR
Emekliler, maaşlarının azlığını ödeyemedikleri faturalarını yakarak protesto etti