34,2695$% 0.05
37,4307€% 0.09
44,8612£% 0.23
2.925,15%0,28
4.944,00%0,12
19.714,00%0,13
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “28 Mayıs’ta sandığı protesto etmenin, sandığa gitmemenin ve evde kalmanın maliyeti çok yüksek olacak. Asla tereddüt etmeyin, sandıklara gidin, oyunuzu kullanın. Oy verirken çok derin düşünün… Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güçlü bir şekilde, milletin evlatlarıyla geleceğe yürümesini istiyorsanız bu seçimde karar vermek çok kolay. Ya büyük bir değişime imza atıp bu ülkenin eşit ve onurlu evlatları olarak hep birlikte demokrasi içinde huzurla, refah içinde yaşayacağız ya da bu iktidarın kalmasına müsaade ederek ülke olarak hep birlikte içinden çıkılmaz ekonomik, sosyal, eğitim, her türlü girdaba sürükleneceğiz. Onun için asla tereddüt etmeyelim. 28 Mayıs’ta sandıkları dolduralım. Değişimin lideri, Türkiye’nin akil ve demokrat lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verelim” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 28 Mayıs’ta sandık başında olacak görevlilerle bugün Maltepe’deki ‘Demokrasi Neferleri Toplantısı’nda buluştu. Herkesi oy vermek üzere sandığa çağıran İmamoğlu, şunları söyledi:
“SİZLER, DEMOKRASİ NEFERLERİSİNİZ: Sandık görevlileri, müşahitler, Türkiye Gönüllüleri, Oy ve Ötesi ve bütün bu sorumluluk üstlenen değerli kardeşlerim, hemşerilerim, yol arkadaşlarım; sizler, demokrasi neferlerisiniz. Sizler, bu sürecin en öndeki kahramanlarısınız. Pazar günü buraya gelişimizin amacı var. Seçimlerin hukuka uygun yapılacağına, oyların dürüstçe sayılacağına olan inanç, pratik düzenin en güçlü temelini oluşturur. Bu inanç sarsılırsa ülkeyi ayakta tutan bütün sistem ne yazık ki sarsılır. 28 Mayıs günü sizler, görev alan o demokrasi neferleri, demokrasimizin sağlam ve ayakta kalmasını sağlayacaksınız. Onun için iyi ki varsınız. Buradan ayrılırken her birinizin, sadece 28 Mayıs Pazar gününün sorumluluğu değil, aynı zamanda ‘O güne kadar mahallemde ne yapmalıyım, hangi hemşerimin elini sıkmalıyım, hangi komşumun kapısını çalıp bir isteğiniz var mı diye sormalıyım’ bilinciyle buradan ayrılarak evlerinize, mahallelerinize gitmenizi istiyorum.
14 MAYIS’IN ÇOK NET BİR SONUCU VAR. BU HÜKÜMET, MİLLETİMİZDEN GÜVEN OYU ALAMAMIŞTIR: 14 Mayıs seçimlerinin çok net bir sonucu var. Bu hükümet, milletimizden güven oyu alamamıştır. Bu seçmen; iktidara, bütün kullandığı imkanlarına rağmen, bütün baskıcı tavrına rağmen; iftiralarına, yalanlarına rağmen ‘Dur bakalım’ dedi. ‘Dur, seni seçmiyorum’ dedi. Özetle ilk tur, bir çeşit yarı final maçı gibiydi. Şimdi elenenler elendi. Finale iki kişi kaldı. Finalde bu iki liderin yarıştığı ortamda, ben diyorum ki bu iki liderin yanı sıra bir süreç sorgulanacak. Bir sistem sorgulanacak ve o sistemin gidişini isteyenler, bu süreçte Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verecek.
28 MAYIS’A 0-0 BAŞLAYACAĞIZ: Önümüzdeki önemli final maçında kim ne yapmış, ne etmiş, hiç önemi yok. Kim kaç puan almış, onun dönemi yok. Bu; yepyeni, sıfırdan bir maç. 28 Mayıs’a 0-0 başlayacağız. Vatandaşlarımız, o gün ortaya koyacağı ve şu son bir haftada ortaya koyacağı performansa göre değerlendirme yapacak, asıl kararını 28 Mayıs’ta verecek. Milletimiz, iktidarı kime vereceği konusunda yeni ve çok önemli bir değerlendirme yapacak. İkinci turun anlamı budur. Yani asıl seçim haftaya. 28 Mayıs, 14 Mayıs’ın devamı değildir. Dünyanın hiçbir yerinde seçmenler, ikinci turda, ilkiyle aynı kararı vermiş değil. Tercihler değişebiliyor. Tercihler farklı sonuçlar verebiliyor. Onun için bir kere daha düşünmek önemli.
BİR YALAN VE İFTİRA POLİTİKASI UYGULANMIŞTIR: İlk tura bakarak ‘Öndeyiz kazandık’ ya da ‘Eyvah gerideyiz, kaybettik’ demek yanlıştır. Bir kirletme politikası uygulanmıştır. Bir yalan ve iftira politikası uygulanmıştır. Ve bu politikaya karşı edebimizle, ahlakımızla evet biraz suskun kalmışız ama bizler, onların yaptığı gibi yalanı, iftirayı konuşmayacağız. Bizim ahlakımız ona müsaade etmez. Ama onların yalanlarına, iftiralarına net cevapları vereceğiz. Onlara haddini bildireceğiz. Onun için, 28 Mayıs’ta unutmayın, çok daha güçlü gidiyoruz. Bu çerçevede en önemli görevlerimizden biri, sandık hakimiyetini sağlamak. Çok nemli konu. Bakın, oylara sahip çıkmaktan söz ediyorum, sandık hakimiyeti diyorum, bu önemli. Bu çok daha önemli, çok daha geniş boyutlu bir kavram. Sandığa hakim olmak, seçimden önce başlayan bir süreçtir. Her dakikası mühimdir. Sizler, aynı zamanda, az önce ifade ettiğim gibi mahallelerinizdeki sorumlu insanlarsınız. Seçim gününe kadar yürütülecek göreviniz olduğunu lütfen unutmayın. Bu görevlerinizi en iyi şekilde yaptığınız zaman sandık hakimiyetini bugünden kurmaya başlamışsınız demektir. Bu hakimiyeti devam ettirebilmek için, seçim sabahı herkesten önce hazır, uykusunu almış, morali yüksek, güler yüzlü şekilde sandık başında olmak demektir. Sandık kurulunun oluşumunda varlığımızı, ağırlığımızı, sürece olan hakimiyetimizi, kurallara olan hakimiyetimizi orada hissettireceğiz. Sandık kurulu üyemizle, yedek üyemizle, müşahitlerimizle okulun önünde, bilişim sorumlularımızla, hukuk sorumlularımızla bir takım edasıyla, demokrasi neferi edasıyla en erken biz olacağız. Alanlar gibi diri ve hazır, umutlu ve inançlı olacağız. En erken ve en güçlü biçimde sandığın başında olacağız ki sıkı tutulduğunu görüp anlasınlar. Varsa bir avuç kötü niyetli insan, onlara asla fırsat vermeyeceğimizi, asla müsaade etmeyeceğimizi net olarak görsünler.
BİR OYUN BİLE BOŞA GİTMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ: Tek bir oyun bile boşa gitmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Çünkü onların bildiği gibi değil konu, bizim bildiğimiz gibi. Unutmayın, seçim bir oyla bile kazanılır, bir oy. Bir oya gözünüz gibi bakacaksınız. Her bir oyun, bize seçimi kazandıracak o kritik oy olduğunu bilerek hareket edeceğiz. Ülkenin demokratları ve vatanseverleri olarak asla vazgeçmeyeceğiz. Biz; onların, o bir avuç insanın ciğerlerini biliyoruz. O bir avuç insanın sandık başı numaralarını da biliyoruz. Onların Anadolu Ajansı numaralarını da biliyoruz. Onlar bize sökmez. Sandıklara sahip çıkmak ne demekmiş, çuvallar üzerinde nasıl uyunurmuş, her türlü hileye rağmen seçim nasıl kazanılırmış onlara gösterdik. Yine göstereceğiz. Seçimi kazandığımızda göreceksiniz, bu millet rahat bir nefes alacak. Hepimiz yeni bir geleceğe adım atacağız. Bu iktidardan kurtulmak zorundayız. Bu bir avuç dışında herkes mutlu olacak, göreceksiniz. 28 Mayıs gecesi seçimi kazandığımızda millet kazanacak.
28 MAYIS’TA PROTESTO ETMENİN, SANDIĞA GİTMEMENİN MALİYETİ ÇOK YÜKSEK OLACAK: 28 Mayıs’ta sandığı protesto etmenin, sandığa gitmemenin ve evde kalmanın maliyeti çok yüksek olacak. Asla tereddüt etmeyin, sandıklara gidin, oyunuzu kullanın. Oy verirken çok derin düşünün. Karar verirken sadece kendinizi değil, çocuklarınızı düşünün. Çocuklarınızın sesinin kısılmasını istemiyorsanız, geleceğe umutla bakmasını istiyorsanız, bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güçlü bir şekilde, milletin evlatlarıyla geleceğe yürümesini istiyorsanız bu seçimde karar vermek çok kolay. Ya büyük bir değişime imza atıp bu ülkenin eşit ve onurlu evlatları olarak hep birlikte demokrasi içinde huzurla, refah içinde yaşayacağız ya da bu iktidarın kalmasına müsaade ederek ülke olarak hep birlikte içinden çıkılmaz ekonomik, sosyal, eğitim, her türlü girdaba sürükleneceğiz. Uzun yıllar büyük bir karanlığa mahkum olacağız. Onun için asla tereddüt etmeyelim. 28 Mayıs’ta sandıkları dolduralım. Değişimin lideri, Türkiye’nin akil ve demokrat lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verelim.”