34,2556$% 0.04
37,6100€% -0.07
44,8154£% -0.44
2.924,27%0,10
4.967,00%-0,58
19.808,00%-0,56
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 13. Büyükelçiler Konferansı’nda; “Güney sınırımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bir hat kurma kararımız bakidir. Suriye’de terör örgütünün yuvalandığı son bölgeleri de temizleyerek güvenlik kuşağının halkalarını inşallah yakında birleştireceğiz” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6-12 Ağustos arasında yapılacak olan 13. Büyükelçiler Konferansı’nın açılışında büyükelçilere hitap etti. Erdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Bürokratik oligarşinin sembollerinden olan kurumsal taassubun geçmişte ülkemize yüklediği faturayı gayet iyi biliyoruz. Türkiye, sadece devlet organlarında eşgüdüm eksikliğinin değil, rekabetin, güç savaşının, çekişmenin hatta çatışmanın bedelini ödemiş bir ülkedir. İlk göreve geldiğimizde bu sorunla maalesef biz de çok kez defa yüzleştik. Kendini milletten, milletin yetki verdiği siyasi iradeden üstün gören elitist zihniyetin engellemelerine maruz kaldık. Devletin içine sızmış örgütlerden, farklı menfaat gruplarına kadar birçok odakla karşılaştık, mücadele ettik. 27 Nisan bildirisinden 7 Şubat MİT krizine 17-25 Aralık girişiminden 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsüne kadar, devletin içine çöreklenmiş yapıların hedefi haline geldik.
“BARIŞ VE İŞBİRLİĞİ KUŞAĞI OLUŞTURMAK, İYİ KOMŞULUK İLİŞKİLERİNİ GELİŞTİRMEK ANLAYIŞIYLA HAREKET EDİYORUZ”
Çevremizde barış ve işbirliği kuşağı oluşturmak, iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmek anlayışıyla hareket ediyoruz. Yaşadığımız acı tecrübeler özellikle savaşın kazananının, adil bir barışın da kaybedeninin olmayacağını göstermiştir.
Hem Sayın Zelenski ile hem Sayın Putin ile olan görüşmelerimizde sorunların diyalog yoluyla çizilmesi gerektiğinin altını çizdim. Önce Antalya’da, ardından İstanbul’da yapılan görüşmeler umutların yeniden yeşermesine sebep olmuştur. Fakat sahada yaşanan müessif gelişmeler dolayısıyla oluşan müspet atmosfere kalıcı ateşkese tahvil etmek ne yazık ki mümkün olmadı. Elbette bizim gibi barışı savunanlar kadar, savaşın uzamasını, her iki taraf için daha yıpratıcı hale gelmesini isteyenler de var. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, tahıl koridoru mutabakatının hayata geçirilmesini temin ettik.
Yaklaşık 30 sene boyunca süren işgal katliam ve soykırım politikaları karşısında maalesef uluslararası toplum kayda değer hiçbir adım atmadı. Azerbaycanlı kardeşlerimiz yıllarca hem işgalin hem kayıplarının acısıyla yaşamak mecburiyetinde bırakıldı. Bu adaletsizliğe son vermek, Türkiye’nin destekleriyle Azerbaycan silahlı kuvvetlerine nasip oldu.
Ermenistan ile özel temsilciler vasıtasıyla başlattığımız görüşmeler devam ediyor. Başbakan Paşinyan ile Kurban Bayramı münasebetiyle aradığımda çok yapıcı bir görüşme yaptık. Ermenistan’ın gelişmeleri doğru okuyarak Azerbaycan ve Türkiye’nin samimi çağrılarına karşılık vermesiyle bölgemizin kısa sürede istikrara kavuşacağına inanıyoruz.
“TÜRKİYE’NİN İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜME VERDİĞİ ÖNEMİ İSRAİL YÖNETİMİNE EN ÜST DÜZEYDE PAYLAŞIYORUZ”
Suriye’deki iç savaşın sonlandırılması, Irak’ta, Lübnan’da, Filistin’de, Yemen’de, Libya’da Afganistan’da istikrarın temini için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerimizi eskisinden daha güçlü hale getiriyoruz. İsrail ile tekrar rayına oturan ilişkililerimizi ülkemizin çıkarları yanında, Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukukunu savunmak için de kullanıyoruz. Kudüs meselesindeki hassasiyetimizi, Türkiye’nin iki devletli çözüme verdiği önemi İsrail yönetimine en üst düzeyde paylaşıyoruz.
Son birkaç gündür İsrail güvenlik güçlerinin Gazze’yi, Gazzeli sivilleri hedef alan saldırıları karşısında net bir duruş sergiliyoruz. Çocukları, kundakta bebekleri öldürmenin hiçbir bahanesi olamaz. Türkiye Filistin halkının ve Gazzeli kardeşlerinin yanındadır.
“GÜNEY SINIRIMIZ BOYUNCA 30 KİLOMETRE DERİNLİĞİNDE GÜVENLİ BİR HAT KARARIMIZ BAKİDİR”
Ülkemize, insanlarımıza yönelik terör tehditlerini, kaynağı ne olursa olsun ortadan kaldırmaya kararlı ve muktedir olduğumuzu tüm dünya biliyor. Sınırlarımız içinde ve sınır ötesinde gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla bölücü terör örgütünün belini kırdık. Bölgemizin geleceğinde teröre yer olmadığını, bu örgütlerin destekçileri ile beraber tüm dünyaya gösterdik. Emperyalistlerin tetikçiliğini yapan katil sürülerini, bölgemizden tamamen söküp atana kadar durmayacak, terörle mücadelemizi sürdüreceğiz.
Güney sınırımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bir hat kurma kararımız bakidir. Suriye’de terör örgütünün yuvalandığı son bölgeleri de temizleyerek güvenlik kuşağının halkalarını inşallah yakında birleştireceğiz.
“MÜTTEFİKLİK İLİŞKİLERİYLE BAĞDAŞMADIĞI ORTADADIR”
NATO müttefikimiz Amerika ile değişen bölgesel ve küresel dinamiklerle uyumlu hale getirilmesi müşterek menfaatimiz. Ancak Türkiye’nin güvenliğine kasteden terör örgütlerine 10 binlerce ton silah vermenin, etkisiz hale getirilen teröristlerle ilgili taziye mesajları yayınlamanın müttefiklik ilişikleriyle bağdaşmadığı da ortadır. Ülkemiz sadece PKK ve uzantılarıyla değil, FETÖ ile mücadelesinde de yalnız bırakılmıştır. FETÖ elebaşının Amerikan makamlarına verdiğimiz klasörler dolusu belgeye rağmen hala serbestçe dolaşmasını kabul etmiyoruz. Meclisi bombalayanların 252 insanımızı şehit edenlerin yeri sokaklar değil, hapishanelerdir.
“FİNLANDİYA VE İSVEÇ’TE NET VE KARARLI TUTUMUMUZU KORUYORUZ”
Hiçbir NATO ülkesinin, Türk adaletinden kaçan FETÖ’cü alçaklar ve PKK’lı teröristler için birer güvenli liman olmaması gerekiyor. Bu tavrımızı Madrid’deki son NATO zirvesinde bir kez daha ortaya koyduk. PKK’lıların sokaklarında cirit attığı, polis korumasında paçavralarıyla eylem yaptığı, her yıl ciddi miktarda haraç topladıkları devletlerin üyelikleri NATO’ya fayda sağlamayacağı gibi, temsil ettiği değerlere zarar verecektir. Finlandiya ve İsveç’te net ve kararlı tutumumuzu koruyoruz. Ülkemize verilen ve mutabakatla yazılı kayıt altına alınan sözler yerine getirilmedikçe Türkiye bu iki ülkenin üyeliğini onaylamayacak.
“SEÇİM DÖNEMİNDE, FETÖ VE PKK’NIN SÜRECİ ZEHİRLEMESİNE MÜSAADE ETMEMELİSİNİZ”
Yurt dışındaki vatandaşlarımızın da oy vereceği 2023 seçimleri öncesinde büyükelçilerimizin mesuliyetleri de artmaktadır. Çünkü seçimler yaklaştıkça insanımızın birlik, beraberlik ve sosyal barışını hedef alan saldırıların da yoğunlaşacağı anlaşılıyor. Bu seçimlerin suhuletle ülkemize, milletimize, demokrasimize yakışır bir şekilde düzenlenmesi noktasında sizlere çok büyük görevler düşüyor. Her bir insanımızın mutlaka sandığa gitmesini teşvik ederken, FETÖ ve PKK’nın süreci zehirlemesine müsaade etmemelisiniz.”