34,2695$% 0.05
37,4307€% 0.09
44,8612£% 0.23
2.925,15%0,28
4.944,00%0,12
19.714,00%0,13
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben, “Sayın Erdoğan’a sesleniyorum; çadır temini için derhal bir takvim açıklayın. Kaç çadıra ihtiyaç var? Kaç gün içinde bu ihtiyacı karşılayacaksınız? TOKİ konutları için bir takvim verdiniz. Şu anda acil ihtiyaç, çadır” dedi.
DEVA Partisi’nin il başkanları, bugün deprem gündemi ile Ankara’da toplandı. Toplantıda konuşan Ali Babacan, şunları söyledi:
“Her hafta afet bölgesindeydim. Tüm seyahatlerimi kara yolundan yaptığım için olabildiğince fazla insanımızla görüştüm. Yakınlarını yitirenlerle ağlaştık. Yasını yaşayamadan hayat mücadelesinin ortasına düşmüş insanlarımızı dinledik. Ankara’daki konforlu evinden özel uçakla deprem bölgesine giden, orada da önceden planlanmış 1-2 görüntü verip dönenler anlamaz, anlayamaz.
“BİR ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI CUMHURLA, MİLLETLE KAVGAYA TUTUŞUR MU”
İşte görüyoruz; hakaret ve küfür dışında bir şey bilmiyor onlar. Ben, izlerken utanıyorum. Ben, izlerken hicap duyuyorum. Bir ülkenin cumhurbaşkanı cumhurla, milletle kavgaya tutuşur mu? Hem de böylesi bir afetin ortasında, acının ortasında vatandaşına hakaretler sıralar mı?
“İKTİDARIN HEM KÜÇÜK ORTAĞININ HEM BÜYÜK ORTAĞININ YAYINLARINA 18 YAŞ SINIRI KONSUN”
Hem sayın Erdoğan’ın hem de Bahçeli’nin konuşmaları yayınlanmadan evvel televizyon kanalları uyarı işaretleri koymalı. Evde çocuklarımız var, gençlerimiz var. Bir kere daha RTÜK’e de sesleniyorum; iktidarın hem küçük ortağının hem büyük ortağının yayınlarına 18 yaş sınırı konsun. Çocuklarımız evde bu bağırış çağırışa, bu çirkin görüntülere maruz bırakılmasın.”
“CUMHUR İTTİFAKI’NIN VATANDAŞINA VERDİĞİ İMKAN BU”
Defne Kaymakamlığı’nın önündeki çadır kuyruğunu gösteren Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hani partili medyada diyorlar ya ‘Herkes hayatından memnun’. Çadırlar genişmiş, antresi varmış, kileri varmış, herkese dağıtılıyormuş falan filan. Hani ‘Hiçbir devlet vatandaşına bu imkan vermez’ diye manşetler atıyorlar ya. İşte Cumhur İttifakı’nın vatandaşına verdiği imkan bu. İnsanlar yakınlarını kaybetti; sokakları, evleri yıkıldı. Her şeyleri yok oldu. Yetmedi, bir de devlet kapısında sürünüyorlar.
“KIZILAY’IN ADETA SAHADAN İZLERİNİN SİLİNDİĞİ BİR BECERİKSİZLİKTEN BAHSEDİYORUM”
Düşünebiliyor musunuz; AFAD’la Kızılay’ın rekabet ettiği bir beceriksizlikten söz ediyorum. Kızılay’ın adeta sahadan izlerinin silindiği bir beceriksizlikten bahsediyorum. AFAD’ın 81 il müdürünün 15’i bile, mesleki eğitim olarak afet yönetimi ile ilgili kişiler değil. Böyle bir liyakatsizlikten söz ediyorum. Bırakın il müdürlerini, AFAD Başkanı’nın dahi bu görevin gerektirdiği bir formasyona sahip olmadığını görüyoruz. İşte böyle bir iş bilmezlikten bahsediyorum.
“ÇADIR TEMİNİ İÇİN DERHAL TAKVİM AÇIKLAYIN”
Sayın Erdoğan’a sesleniyorum; çadır temini için derhal bir takvim açıklayın. Kaç çadıra ihtiyaç var? Kaç gün içinde bu ihtiyacı karşılayacaksınız? TOKİ konutları için bir takvim verdiniz. Şu anda acil ihtiyaç, çadır.
“PARTİLİ MEDYAYA DA SESLENİYORUM; BİRAZCIK BU MİLLETE BAĞLILIĞINIZ KALDIYSA GERÇEKLERİ ÖRTMEYİN”
Partili medyaya da sesleniyorum; birazcık bu millete bağlılığınız kaldıysa gerçekleri örtmeyin, hakikati gizlemeyin. Ülkemiz tarihin en büyük afetini yaşarken yıkımın yaşandığı şehirlerdeki insanımızın sesi olun. Bu vicdansızlığın vebalini daha fazla taşımayın.
“BİR İNSANI, EVLADININ OLDUĞU ENKAZIN BAŞINDA GÜNLERCE NİÇİN TEK BAŞINA BIRAKTINIZ”
10 gün evvel Gaziantep’te iktidara sorularımızı sordum. O sorular sadece benim veya DEVA Partisi’nin soruları değildi. En önemli soruları her gün sormaya devam edeceğim. İlk 48 saatte ne yaptınız? Bazı yerlerde 4 gün, kimi yerlerde 5 gün, bir insanı, evladının olduğu bir enkazın başında günlerce niçin tek başına bıraktınız? Ne oldu da vatandaşımızı, ellerini parçalaya parçalaya moloz kaldırmak zorunda bıraktınız?
“İLK 48 SAATTE NİÇİN TÜRKİYE’DEKİ TÜM İŞ MAKİNELERİ BÖLGEYE SEVK EDİLMEDİ”
İlk 48 saatte niçin İHA’larla, helikopterle, uçaklarla şehirlerdeki durumun tespiti yapılmadı? Niçin tüm ülkeyle paylaşılmadı? İlk 48 saatte niçin Türkiye’deki tüm iş makineleri bölgeye sevk edilmedi? Sabah akşam yaptığı inşaatlarla övünen bir iktidar, bunun cevabını hâlâ niye veremedi? İlk 48 saatte niçin tüm arama-kurtarma personeli, madenciler, askerler, gönüllülerle birlikte koordinasyon içerisinde afet bölgesinde çalışmalara başlamadı? İlk 48 saatte ve hatta ilk 72 saatte kaç adet yıkılan binaya arama-kurtarma amacıyla müdahale edildi?
“HERKES, İLK 48 SAATTE NE YAPTIĞINI, NE YAPMADIĞINI, NİÇİN YAPMADIĞINI, NİÇİN YAPAMADIĞINI ÇIKIP ANLATSIN”
Devletin başkanı sıfatı taşıyan, Başkomutan sıfatı taşıyan, yani askerlerin de başı olan Sayın Erdoğan’a sesleniyorum, tüm Beştepe’ye sesleniyorum: Afet koordinasyonunda görevli tüm kurumlarıyla beraber herkes, ilk 48 saatte ne yaptığını, ne yapmadığını, niçin yapmadığını, niçin yapamadığını çıkıp anlatsın.”
“ŞAHİT OLAN HERKESİ ÇAĞIRIP İLK 48 SAATİ SANİYE SANİYE ÇÖZECEĞİZ”
Sayın Erdoğan da ilk birkaç günde aksaklıkların olduğunu söylüyor. Ha şunu bileydin. Ama bir dakika, ‘İlk birkaç gün aksaklıklar olmasına rağmen’ deyip devam edemezsiniz. Zaten ölümlerin çoğu o ilk birkaç günde oldu. Zaten biz, binlerce canı, o ilk günlerdeki aksaklıklar yüzünden kaybettik. O aksaklıkların niye olduğunu, nasıl olduğunu anlatın da millet öğrensin. Sürekli soracağız. Cevabını vermezlerse seçimden sonra kayıtları açacağız. Şahit olan herkesi çağırıp, dinleyip, o ilk 48 saati saniye saniye çözeceğiz. Çözeceğiz ki bu millet bir daha böyle acılar görmesin.”
“DEPREM ACİL EYLEM PLANI GEREKİYOR, BU İŞİN ŞAKASI YOK”
Afetle ilgili defalarca uyarılarda bulunduğunu ve çözümler ortaya koyduğunu hatırlatan Babacan, partisinin 13 Temmuz 2021’de toplanan Kahramanmaraş İl Kongresi’ndeki konuşmasını izletti. Kongrenin toplandığı otelin yıkıldığını söyleyen Babacan, o günkü konuşmasında şunları söylüyor:
“Uzmanlar uyarıyor. ‘Doğu Anadolu Fayı’nın Maraş bölümünde 500 yıldır birikmiş enerji var’ diyorlar. Maraş’ın birçok ilçesi ve özellikle merkezinin güneyi alüvyonal zemine sahip. Burada ‘sıvılaşma’ denilen ciddi bir tehdit daha var. Bölgeyle ilgili bir Deprem Acil Eylem Planı’nın derhal oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu işin şakası yok. Bu işin ‘sonra bakarız’ı yok. Kahramanmaraş’ın kentsel dönüşüme acil ihtiyacı var. Hem konut sorununun çözülmesi için hem de afetlere karşı önlem alabilmek için kentsel dönüşüme ihtiyacı var. Tabii kentsel dönüşüm dediysek bu yönetimin yaptığı gibi rantı önceleyen bir dönüşümden bahsetmiyoruz elbette. Kentsel dönüşümün adil olması gerekiyor, şehrimizin ihtiyacına göre planlanması gerekiyor. Kentlerimizi, içinde yaşayan insanların güvenliklerini, mutluluklarını hedefleyerek ve tarihi dokuyu koruyarak dönüştürmek gerektiğine inanıyoruz.”
“BU RANT GÖZLERİNİ KÖR ETTİ”
Babacan, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hükümette olduğum dönemlerde kaç kere ‘Dikey yapılaşma yanlış, yatay yapılaşma olması lazım. Dikey yapılaşma ekonomiyi mahvediyor, haksız kazanç sağlıyor. Haksız elde edilen imar rantları ekonominin bütün dengelerini bozuyor. Büyük bir risk oluşturuyor’ dedik. Rant uğruna, merkezdeki araziyi 10 kat yerine 20 kat yapınca acayip para kazanılıyor. Bu rant gözlerini kör etti. Bunlarla mücadele ettiğimiz dönemde bana kendisi ne dedi? ‘Dediklerini yaparsam il başkanı, ilçe başkanı bulamam’ dedi. Siyasetten anlayanlar bunun ne anlama geldiğini bilir. Yıkılan binaların müteahhitleriyle siyaset arasında, iktidar ve bazı belediyeler arasında nasıl karmaşık ilişkiler olduğunu teker teker ortaya çıkarıyorlar, görüyorsunuz.
“KİMSE SÜSLÜ VİDEOLARLA, SÜSLÜ AFİŞ ÇALIŞMALARIYLA GERÇEKLERİ ÖRTMEYE KALKMASIN”
Büyük bir sınav gerçekleşti. Bu sınavda çaktılar. Kimse kusura bakmasın; olmadı. Kimse süslü videolarla, süslü afiş çalışmalarıyla gerçekleri örtmeye kalkmasın. Afetin süsü püsü olmaz. Afetin büyük acısı olur. ‘Asrın felaketi’ deyip sorumluluktan kaçamazsınız.
“İLMEĞİN UCUNU ÇEKTİĞİNİZ ANDA SİSTEM ÇÖZÜLECEK, UCUNUN NEREYE GİTTİĞİNİ HERKES GÖRECEK”
Müteahhit belli de yapım öncesinde, yapım sırasında ve yapım sonrasında denetlemeyle ilgili sorumlu olan kamu yöneticilerinin isimleri belli değil mi? Niye adım atmıyorsunuz? Çünkü denetlemeyle ilgili sorumlu olanlar da o ona bağlı. Hepsi Cumhurbaşkanı’nın kendisine bağlı. El örgülerinde ilmeği tutarsınız, sökülür gider ya… Ondan korktukları için kamu yöneticileriyle ilgili fazla bir adım atmıyorlar. Onun için istifa sistemi çalışamıyor. O ilmeğin ucunu çektiğiniz anda sistem çözülecek. Ucunun nereye gittiğini herkes görecek.
“MEVCUDUN MAKUL KAYNAKLARLA DEPREME KARŞI GÜÇLENDİRİLMESİ MÜMKÜN”
Afet müdahale sistemini yeniden düzenleyeceğiz. Deprem ve doğal afet riskinin yüksek olduğu tüm kentlerde güçlendirme ve yeniden inşa projeleri yapacağız. Bu, çok acil bir ihtiyaç. Deprem bölgelerinde, deprem raporu olmayan yapıların deprem raporları hazırlanmasını, olası depremlerde ne kadar hasar alabileceğinin simülasyonlarını yapmak zorundayız. Güçlendirme denen bir teknik var. Malzeme bilimi bu konularda çok ilerledi. Mevcudun makul kaynaklarla depreme karşı güçlendirilmesi mümkün.
“İMAR AFFI ÇIKARILMASINA SON VERECEĞİZ”
İmar affı çıkarılmasına son vereceğiz. Her af, aynı hataların, yanlışların, suçların devam etmesinin önünü açıyor. 2018’de, en büyük seçim kampanyası malzemesiydi. O imar affı tanıdığınız yapılardan kaçı çöktü? Kaç cenaze çıktı? Hepsi belli.
“TÜM BİNALARI YAPI DENETİM KAPSAMINA ALMAK ZORUNDAYIZ”
Belediyelere, yerel afet tehlikesi ve risk haritalarının hazırlama yükümlülüğünü getirmek zorundayız. Risk azaltma hedefi konmak zorunda. Yapı denetim sistemini, yetkin mühendisliğe dayalı, imar ve yapılaşma sisteminin bir parçası olarak yeniden yapılandırmak zorundayız. Tüm binaları yapı denetim kapsamına almak zorundayız. Aynı araç muayenesi gibi periyodik muayene lazım ki birileri kolonu kesmiş mi, betonun kalitesi iyi mi, deniz kumu acaba demirleri çürütmüş mü, bunların periyodik kontrol edilmesi gerekiyor.
“SİZ FİBER OPTİK AĞLARI BÜTÜN TÜRKİYE’YE ULAŞTIRIN, ONDAN SONRA HABERLEŞMEDE KESİLME OLMAZ”
Afet ve acil durumlarda devreye hızla girecek güvenli haberleşme sistemleri kuracağız. Haberleşmenin kesilmemesini sağlayacağız. Fiber optik ağları siz bütün Türkiye’ye ulaştırın, ondan sonra haberleşmede kesilme olmaz. Biz, bunu da açıkladık. Büyük paralar değil.
“2019’DA, MERKEZ BANKASI’NIN BİRİKTİRDİĞİ YEDEK AKÇELERİNİ SIFIRLADILAR”
Kara günler için biriktirdiğimiz ak akçeleri cayır cayır harcadılar. 2019’da, Merkez Bankası’nın biriktirdiği yedek akçelerini sıfırladılar. Ertesi sene, bir yıllık birikeni de sıfırladılar. Döviz rezervlerini eksiye düşürdüler. Deprem sonrası yapılacak harcamalar, cari açığı, döviz ihtiyacını artıracak. İç ve dış finansmanı sağlam bir şekilde yapmak lazım. Bunlar beceremez. Karneleri berbat. ‘Yeni bina yapacağız’ diye ekonomiyi tekrar dibe vurduracaklar. Yapamazlar, beceremezler. Tek tek tanıyoruz, iş yapma kabiliyetlerini biliyoruz. Depremden çıkışta sapasağlam bir ekonomi ve finans yönetimi lazım.
“MİLLET, HİZMETKAR BİR DEVLET İSTİYOR”
Bu ülkenin insanları, hükümeti eleştirdiğinde sabah 5’te kapısında polis görmek istemiyor. İnsanımız; devletin, hayatın her alanında yasaklarla, cezalarla karşısına çıkmasına tahammül edemiyor. Millet, kara gününde de iyi gününde de yanında destek olarak hizmetkar bir devlet istiyor.
“GÜCÜNÜ, HALKINI YAŞATMAKTAN ALAN BİR DEVLETİ İNŞA EDECEĞİZ”
İnsanların çok basit ve temel bir talebi var; ‘Enkaz altında kaldığımda, zor günümde, çadıra muhtaç olduğumda, oturduğum binaların denetiminde devlet yanımızda olsun’. DEVA Partisi, bu talebi duyuyor. Söz veriyoruz; gücünü, halkını yaşatmaktan alan bir devleti hep beraber, el ele inşa edeceğiz. Devlet, gücünü otoriterlikten, baskıdan, zulümden almayacak. Devlet, gücünü demokrasiden, onurlu bir hayatı olan toplumdan alacak.”